8. Hukuk Dairesi 2018/3564 E. , 2019/5264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava konusu dükkanın dava dışı ...’a 28.05.2008 tarihinde kiraya verildiğini, devir ve temlik hakkı tanınmadığını, kiracı ile yapılan kira sözleşmesinin ise 11.11.2013 tarihinde karşılıklı feshedildiğini, davalının davacıyla herhangi bir sözleşmesi olmadığını, vergi dairesine verilmek üzere sahte kira sözleşmesi yapıldığını, bu nedenlerle davalının haksız işgalinin önlenmesine taşınmazın davacıya teslimine, işgalci bulunduğu dönemlere ilişkin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 3.000 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Dava devam ederken davacı vekili 22.09.2014 tarihli celsede ecrimisil talebini şu aşamada atiye bıraktığını beyan etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu taşınmaz üzerinde dava dışı ... ile davacı arasında kira sözleşmesi yapıldıysa da taşınmaz üzerine intifa hakkı tesis edildiğinde kira sözleşmesinin son bulduğunu, 23.01.2009 tarihinde taşınmaza intifa hakkı tesis etmek vb. sebeplerle dava dışı ...’a vekalet verildiğini, 26.06.2009 tarihinde dava dışı ...şirketi lehine intifa hakkı bulunduğunu, intifa hakkı sahibi ...ile 29.08.2013 tarihinde davalı ... arasında Bayilik Sözleşmesi yapıldığını, davalının bu sözleşmeye istinaden dava konusu taşınmazı kullandığını, fuzuli şagil olmadığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; taraflar arasında 20.08.2013 kira başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığı, taraf vekillerince böyle bir sözleşme olduğu kabul edilmese de belediyeye yazılan yazı cevap sonucu işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının verildiği, bu durumda sözleşmeden davacının haberinin olmaması olasılığının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, 20.08.2013 tarihli sözleşme için başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiği, bu karara karşı itirazın da reddedildiği, 2 yıl süreli olan sözleşmenin süresinin dolmaması gerekçesiyle davanın reddine,... Belediye Başkanlığına ruhsat evraklarını sunan Muhasebeci Cevat ... hakkında 20.08.2013 tarihli sözleşmenin sahte tanzim edildiği iddiası ile ilgili gereğinin takdir ve ifası için ...Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Dava konusu dükkanın tapu kaydı incelendiğinde; 18.01.1996 tarihinde kadastro yoluyla tam hisse ile davacı ... adına kayıtlı olup tapunun açıklamalar bölümünde 26.06.2009 tarihinde 5 yıllığına ...Akaryakıt Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi lehine intifa hakkı kurulduğu belirtilmiştir. Davacı tarafından 23.01.2009 tarihinde dava konusu taşınmaza ilişkin intifa hakkı tesis etme vb konularda olmak üzere özel ve tüzel kişilerle, şirketlerle sözleşme tanzim etmek üzere dava dışı ...’a noterde özel vekaletname verilmiştir. Bu özel vekalete dayalı olarak 26.06.2009 tarihinde yukarıda da belirtildiği üzere ... Şirketi lehine 5 yıllığına intifa hakkı kurulmuştur. İntifa hakkı sahibi olan ...Şirketi ise davalı ile dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 29.08.2013 tarihinde 5 yıllığına bayilik sözleşmesi imzalamıştır. Davalı davanın açıldığı tarih olan 27.01.2014 tarihi itibariyle geçerli bir anlaşma olan intifa hakkı sahibiyle yapmış olduğu sözleşme gereği taşınmazı kullanmaktadır. Her ne kadar davacı intifa hakkının tesisi için 23.01.2009 yılında vermiş olduğu vekaletten dava dışı ...’ı 28.10.2013 tarihinde azletmişse de dava dışı ... vekaletin geçerli olduğu tarih içerisinde intifa hakkını ...Şirketi lehine tesis etmiş olup ...Şirketi ise intifa hakkına dayanarak taşınmazı davalıya bayilik sözleşmesiyle kullandırmıştır. Başka bir deyişle vekaletten azletme intifa hakkı sahibi ile davalı arasındaki sözleşmeyi geçersiz kılmayacağından davalı haklı bir sebebe dayalı olarak dava konusu taşınmazı kullanmıştır. O halde; mahkemece bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken az yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemişse de ret kararı sonucu itibariyle doğru olup yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1086 sayılı HUMK"un 438/son fıkrası gereğince gerekçesinin değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.