Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26607 Esas 2016/2653 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, arkadaşı olan ve temyiz incelemesi dışındaki .... ile gazete ilanlarıyla kiralayacakları arabaları, yine gazete ilanıyla bulacakları müşterilere satma konusunda anlaştıkları, sanık ....’nun 11/11/2008 tarihinde katılan ....’ı telefonla arayıp kendisini ..... olarak tanıttığı ve araç kiralamak istediğini bildirdiği, anlaşmaları üzerine katılan ..."nın, mağdur .....’a ait olup noter sözleşmesi ile kiralamış olduğu .... plaka sayılı .... marka aracı İzmir otogarına getirip kendisini .... olarak tanıtan sanık .....’ya teslim ettiği, aralarında herhangi bir yazılı sözleşme yapmadıkları, sonrasında sanık ....’in, .... Gazetesine ilan vererek aracı satışa çıkardığı, katılan ......’in de aracı satın almak için ilandaki telefon numarasını arayarak kendisini ..... olarak tanıtan sanık .... ile görüştüğü, ....r’in kendisini galerici olarak tanıttığı ve aracın, bir miktar peşin, kalanı taksitle olmak üzere satışı konusunda anlaştıkları, 14/11/2008 tarihinde ....’in, katılan ...’le buluştuğu ve kendisini... olarak tanıtıp 14/11/2008 tarihli sözleşme fotokopisi ile aracı teslim ettiği, karşılığında da katılandan 2.500 TL peşinat aldığı, kalan kısım için katılanın senet verdiği ve senetleri ödediği taktirde aracın devrini alacağı hususunda anlaştıkları, katılan .....’in, 18/11/2008 tarihinde ve 25/11/2008 tarihinde...... adına PTT kanalıyla 450 TL ve 1.480 TL olmak üzere iki defa para gönderdiği, sanıkların daha sonra ..... ilçesinde aynı şekilde başka araçları da satmak isterken yakalandıkları anlaşılmakla; eylemlerin her bir katılana yönelik ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, TCK"nın 58. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 22/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.