17. Hukuk Dairesi 2013/16577 E. , 2015/2792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacı ..."ın eşi, diğer davacının babası olan ... idaresindeki araca çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte davacı eş ... için 46.897,67 TL, davacı ... için 11.309,01 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 55.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, maddi tazminat taleplerinin davacı ... için 44.031,67 TL, davacı ... için 10.232,31 TL yönünden kısmen, manevi tazminat taleplerinin ise her davacı için 7.000,00"er TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-) Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-) BK."nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkemece davacıların manevi tazminat talebi yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, davalı tarafa ait aracın tali kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazasında davacıların eşi/babaları 40 yaşındaki ... vefat etmiştir. O halde, olay tarihi itibariyle anılan trafik kazasında eş ve baba ve desteklerini kaybeden davacıların duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
b-) Davalı ... ...nin faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle, TTK.nun 18/1. maddesi anlamında tacir sayılacağından ve tacir olan davalı ile davacılar arasındaki haksız fiilden kaynaklanan olayın TTK.’nun 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımasına ve dava dilekçesinde avans faizine karar verilmesi talep edilmiş olduğuna göre, mahkemece, talep gibi hükmedilen tazminatlara avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yasal faize karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.718,11 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...... "nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.