7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10017 Karar No: 2016/7726
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/10017 Esas 2016/7726 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın \"5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu\"na aykırı davranmak suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın denetim süresine tabi tutulması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlaştırılmıştır. Ancak, sanığın yeniden suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına ilişkin kararın bozulduğu ifade edilmiştir. Mahkeme kararında, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesinde yer alan düzenleme detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Bu düzenlemede, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi ya da denetimli serbestlik yükümlülüklerine aykırı davranılması halinde mahkeme hükmü açıklayabileceği belirtilmiştir. Ancak mahkemenin, sanığın durumunu değerlendirerek cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verebileceği ifade edilmiştir. Kararda, sanığın gıyabında verilen hükmün tebliğinin geçerli olup olmadığına dair şüphelerin bulunduğu ve bu hususun araştırılarak kararın yeniden değerlendirilmes
7. Ceza Dairesi 2016/10017 E. , 2016/7726 K.
"İçtihat Metni"
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanun"una aykırı davranmak suçundan sanık ..."ın, anılan Kanun"un ek 5/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun"unun 62 ve 52.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"unun 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulmasına dair, ... 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2009 tarihli ve 2008/343 esas, 2009/170 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun"un 231/11.maddesi uyarınca hakkında verilen hükmün açıklanmasına ilişkin, aynı Mahkemenin 24/09/2013 tarihli ve 2013/123 esas, 2013/473 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 26.10.2016 gün ve 7994 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.02.2016 gün ve KYB. 2016/50064 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. Mezkür ihbarnamede; ... 1. Asliye Ceza Mahkemesince dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda bir hüküm kurulmaksızın yalnızca ilk hükmün açıklanmasına karar veirlmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"unun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açıklarak, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra denetime olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, ilk hükmün açıklanması şeklinde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 24.09.2013 tarihli gıyabi kararın, hükmü temyiz etmeyen sanığın adresinde yeğeni ..."a tebliğ edildiği ancak tebliğ mazbatasında tebligatı alan kişinin ehil ve reşit olduğuna ilişkin bir şerh düşülmediği cihetle, tebligatın geçerli olup olmadığı ve dolayısıyla hükmün kesinleşip kesinleşmediği anlaşılmadığından, tebliğ tarihi itibariyle ..."ın ehil ve reşit olup olmadığı araştırıldıktan sonra sonucuna göre kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin takdiri yönünden dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.05.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.