Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9626 Esas 2019/4142 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/9626
Karar No: 2019/4142
Karar Tarihi: 28.02.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9626 Esas 2019/4142 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2018/9626 E.  ,  2019/4142 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ..."ın yokluğunda verilen kararın, dosyada bilinen son adresi ve aynı zamanda MERNİS adresine tebliğ edildiği ancak; Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine aykırı şekilde yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla, öğrenme üzerine sanık müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edildiğinden tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
    1) Sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    2) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a) Sanığın eylemi neticesinde, katılanın yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı aynı zamanda kemik kırığının meydana geldiği olayda, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanık hakkında TCK"nin 86/1. maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastının yoğunluğu da dikkate alınarak TCK"nin 61 ve TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) Sanığın eylemi neticesinde, katılanın yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı aynı zamanda kemik kırığının meydana geldiği olayda, sanık hakkında hüküm kurulurken yalnızca TCK"nin 87/1-d-son maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, TCK"nin 87/3. maddesi uyarınca da artırım yapılması,
    c) 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e maddeleri gereğince "1 yıl 6 ay" hapis cezasına TCK"nin 87/1-d maddesi uyarınca 1 kat artırım yapılarak "2 yıl 12 ay" hapis cezası belirlendikten sonra TCK"nin 87/1-d-son maddesi gereğince cezanın "5 yıla" çıkarılması gerekirken, doğrudan "5 yıl" hapis cezası tayini,
    d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.






















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.