Nitelikli dolandırıcılık - suç uydurma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26335 Esas 2016/2652 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, suç uydurma
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve suç uydurma suçlarından sanığın beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ...Pazarlama ve Dağıtım Ltd. Şti"nin ... bayiliğini yapan... Pazarlama Aş"nin yetkilisi olan sanık ..."in, keşideci sıfatıyla imzaladığı ... şubesine ait 0519687 nolu, 502.600,00 TL bedelli, 12/09/2008 keşide tarihli çeki aralarındaki bayilik sözleşmesi sonlandırıldıktan sonra mevcut borçlarına karşılık keşide edip katılana verdiği, sanığın işyerinde 14/02/2008 tarihinde hırsızlık yapılması sonucunda 67 adet çekin çalınması üzerine şirket yetkilisi ... tarafından polis merkezine müracaat edilerek dava konusu 0519687 nolu çekin de çalınan çekler arasında olduğunun ihbar edildiği, sanığın da 14/03/2008 tarihinde bankaya verdiği dilekçe ile söz konusu çek için ödemeden men talimatı verdiği, çek tahsil için hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen ... tarafından bankaya ibraz edildiğinde çeke el konulduğu, sanığın bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve suç uydurma suçlarını işlediği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda;
Sanığın, söz konusu çeki önceden doğmuş mevcut borcuna karşılık katılan şirkete verdiği, soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, daha önceden işyerinden hırsızlık olduğunu ve bir kısım çeklerinin çalındığını, bu nedenle iddianameye konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını düşündüğünü beyan ettiği, mahkemedeki sorgusunda ise, yaptığı araştırma sonucu çekteki imzanın kendisine ait olduğunu belirttiği, sanığa ait işyerinde meydana gelen hırsızlık olayından sonra söz konusu... nolu çekin çalınan çekler arasında olduğunun sanık tarafından, değil şirket yetkilisi ... tarafından polis merkezine bildirildiği anlaşılmakla; sanığa atılı suçların unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, atılı suçların unsurlarının oluştuğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 22/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.