Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/10199 Esas 2013/10080 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10199
Karar No: 2013/10080
Karar Tarihi: 17.4.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/10199 Esas 2013/10080 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/10199 E.  ,  2013/10080 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı Belediye ile hizmet sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme kapsamında hizmeti ifa ettiklerini, ancak 2009 yılında belediye seçimleri sonucunda Başkanlığın el değiştirdiğini, karşılıklı olarak sözleşmeyi feshettiklerini, sözleşme bedelinin ödenmemesi üzerine takibe geçtiklerini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalının temyizi üzerine Dairemizce işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı yönünden bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın 60.465.73 TL asıl alacak ve 5.411.73 TL işlemiş faiz üzerinden kabulü ile asıl alacağın %20"si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; ayrıca, mahkemece 2.1.2013 tarihli kararla hükmün 5 ve 6.bentlerinin ters yazılmış olması nedeniyle maddi hata kabul edilerek tavzih kararı verilmiş; her iki karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen 27.4.2011 gün ve 2010/217-2011/290 sayılı karar, davalının temyizi üzerine Dairemizin 22.12.2011 gün ve 14383-20232 sayılı kararı ile "davalının temerrüde düşürülmediğine göre mahkemece icra takip tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, takip öncesi işlemiş faize hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, %40 inkar tazminatının faizide kapsayacak şekilde toplam alacak üzerinden hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir." denilerek karar bozulmuş ve mahkemece bozma doğrultusunda karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece, davacı vekilinin 2.1.2013 havale tarihli dilekçesi üzerine aynı gün ve 262-525 sayılı tavzih kararıyla hükmün 5 ve 6.maddeleri taraflar yararına kararlaştırılan vekalet ücreti yönünden düzeltilmişse de, tavzih talebinin davalı yana tebliğ edilmediği ve dosya üzerinden verildiği anlaşılmaktadır. Kararın yazılıp UYAP ortamında açıklandığı davacı tarafından bildirildiğine göre, davalıya tebligat yapılmadan tavzih kararı verilemez. Öyle olunca, mahkemece verilen tavzih kararının bu nedenle bozulması gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle 2.1.2013 tarihli ek kararın BOZULMASINA, peşin alınan 1.031.00 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 17.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.