13. Ceza Dairesi Esas No: 2012/10117 Karar No: 2013/1612 Karar Tarihi: 28.01.2013
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/10117 Esas 2013/1612 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların gece vakti, işyerinde ve birden fazla kişi ile hırsızlık suçu işlediği, çalınan eşyaların yerini göstermelerine rağmen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığı, ayrıca mala zarar verme suçu da işledikleri ve 12-15 yaş grubundaki sanık hakkında sosyal inceleme raporu alınmadığı gerekçeleriyle verilen mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından bozulmuştur. Kararda, suçun gece vakti işlenmesinin cezayı arttırıcı nitelikte olduğu, suç konusu eşyaların kısmi iade edilmesine rağmen ceza indirimi yapılmaması, yaşı küçük olan sanıklar hakkında adli para cezasının hapse çevrilmeyebileceği gözetilmeden ceza verilmesi gibi hususlara dikkat çekilmiştir. Detaylı açıklama için kullanılan kanun maddeleri şunlardır: Çocuk Koruma Kanunu (5395) Madde 35, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (5275) Madde 106, Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 116, Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 119, Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 142, Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 143, Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 168.
13. Ceza Dairesi 2012/10117 E. , 2013/1612 K.
HIRSIZLIK SUÇUNUN GECE VAKTİ, İŞYERİNDE VE BİRDEN FAZLA KİŞİ İLE İŞLENMESİ
ÇALINAN EŞYALARIN YERİNİN GÖSTERİLMESİNE RAĞMEN ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNİN UYGULANMAMASI
MALA ZARAR VERME
12-15 YAŞ GRUBUNDAKİ SANIKLAR HAKKINDA SOSYAL İNCELEME RAPORU ALINMAMASI
ÇOCUK KORUMA KANUNU (5395) Madde 35
CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN (5275) Madde 106
TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 116
TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 119
TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 142
TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 143
TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 168
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere; 5237 Sayılı TCK’nın 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâli olması nedeniyle aynı kanunun 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alınacağı öngörüldüğünden sanıklar U.. G.. ve L.. S.. hakkında zamanaşımından düşme kararı isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanıkların eyleminin gece vakti sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 Sayılı TCK"nın 143/1. maddesi gereği cezadan arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanıkların yakalandıklarında suç konusu eşyaların bir kısmını sakladıkları yeri göstererek kısmi iadeyi sağladıkları, şikayetçinin kısmi iade nedeniyle sanıklar hakkında ceza indirimine rıza gösterdiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 5237 Sayılı TCK"nın 168/4. maddesine göre 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-18 yaşından küçük olan sanıklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, hapse çevrilmeyeceği gözetilmeyerek 5275 Sayılı Yasa"nın 106/4. maddesine aykırı davranılması, 4-Somut olayda sanıkların eyleminin, 5237 Sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı yasanın 116/4, 119/1-c maddesine uyan birden fazla kişiyle birlikte işyeri dokunulmazlığını ihlal ve yakınma devam ettiğinden 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu ve bu suçlardan da sanıkların cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sadece hırsızlıktan hüküm kurulması, 5-Suç tarihinde 12-15 yaş gurubunda olduğu anlaşılan sanık L.. S.. hakkında 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan ve bu konuda herhangi bir gerekçe de gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar B.. E.., U.. G.. ve L.. S.. müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 Sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereği sanıkların ceza süresi yönünden kazanılmış haklarının gözetilmesine, 28.01.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.