Esas No: 2019/12240
Karar No: 2021/217
Karar Tarihi: 01.02.2021
Danıştay 10. Daire 2019/12240 Esas 2021/217 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/12240
Karar No : 2021/217
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, ...Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın zemin katında yer alan 16 bağımsız bölüm numaralı depolu dükkanın maliki olan davacı tarafından; taşınmazın, yakınında inşa edilen Reşadiye Köprülü Kavşağı nedeniyle değer kaybettiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık (miktar artırımı yapılmış hâli ile) 31.140,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve keşif sırasında yapılan tespitler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıya ait iş yeri manzarasının üst geçit tarafından kesilmiş olduğu, üst geçit iş yeri yakınına inşa edildiğinden, iş yeri sahipleri ve müşteriler nezdinden ses ve görüntü kirliliği oluşturduğu, üst geçidin iş yerinin değerini olumsuz etkilediği, buna bağlı olarak da işyeri değerinin %15 oranında azalacağı, bu durumda, iş yeri değer azalış bedelinin 31.140,96 TL olacağı, bu kapsamda, kusursuz sorumluluğa ilişkin fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davacının taşınmazında meydana gelen değer kaybının davalı idarece telafi edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu isteminin kabulü ile 31.140,00 TL'nin davalı idareye başvuruda bulunulan 04/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın süre yönünden reddi gerektiği, projenin 04/04/2012 tarihinde onaylandığı, davacının onay tarihini bilmediği kabul edilse bile 02/11/2012 tarihinde kavşak yapımına başlandığı ve bu tarihten itibaren haberdar olduklarının kabul edilmesi gerektiği, bu durumda da bir yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu ve davanın süresinde olmadığı, davacının kavşak yapımından haberdar olduğu açık olduğundan zararın 04/04/2012 tarihinde öğrenildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacıya ait taşınmazının önünün kapandığından bahsedilmesinin mümkün olmadığı, varsayımlara göre karar verildiği, taşınmazın yola cephesinin kaybolmadığı, artan araç yoğunluğu nedeniyle yapılan kavşağın kamunun yararına olduğu, bölgenin iklim koşulları nedeniyle kavşağın üst geçitli diamond kavşak tipinde olmasının zorunlu olduğu, kavşak ile birlikte aksine taşınmazın değerinin artacağı, kavşağın tüm gerekli yasal sorumluluklar yerine getirilerek inşa edildiği, taşınmazda değer kaybı olsa bile kavşağın sağlamış olduğu yüksek fayda karşısında herhangi bir tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, ticari kaygı güdülmediği, tek amacın trafik güvenliğini sağlamak olduğu, emsal alınan taşınmazın neye göre belirlendiğinin anlaşılmadığı, bedel tespitinde davacının taşınmazının emlak vergi değerinin esas alınması gerektiği, ihtimale dayalı hesaplama ile maddi tazminata hükmedilemeyeceği, 6001 sayılı Kanun’un 12. maddesi gereğince kurumlarının harçtan muaf olduğu bu nedenle aleyhlerine harca hükmedilemeyeceği, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinde; "1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçıları aleyhine takip yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
UYAP üzerinden yapılan sorgulama sonucunda düzenlenen nüfus kayıt örneği incelendiğinde, davacının, İdare Mahkemesi kararından sonra, 02/06/2018 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, davacının vefat ettiği ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçenlerin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi hükümlerinin uygulanmasını teminen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.