Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/7408
Karar No: 2021/587
Karar Tarihi: 01.02.2021

Danıştay 4. Daire 2016/7408 Esas 2021/587 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/7408
Karar No : 2021/587


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Taahhüt Nakliyat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2013 yılı indirimli orana tabi konut teslimleri nedeniyle … tarih ve … sayılı YMM KDV iadesi tasdik raporuyla iadesi talep edilen indirimli orana tabi katma değer vergilerinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, davalı idarece 2013 yılında davacı tarafından arsa sahiplerine teslim edilen dairelerin bedellerinin maliyet bedeli yerine ortalama fiyat esasına göre tespit edilmesi gerektiği belirtilmekte ise de, davacının arsa sahiplerine yaptığı satışları ile 3. şahıslara yaptığı satışların aynı nitelikte satışlar olmadığı, arsa sahiplerine yapılan satışların, ayni bir taahhüt sonucu gerçekleştiği, arsa sahibinin arsasının belli bir payını daire karşılığı devrettiği, arsa sahibine bırakılan daire karşılığı müteahhitin ise kendinde kalan daireye isabet eden arsa payını devraldığı, ortada karşılıklı bir teslimin olduğu anlaşılmakta olup, davacı tarafından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında arsa sahiplerine teslim edilen ve servetin biçim değiştirmesi niteliğindeki teslimlerin, katma değer vergisine tabi olmadığı dikkate alındığında, davacının arsa sahiplerine teslim edilen bağımsız bölümler nedeniyle yüklendiği ve davalı idarece belirtilen noksanlar tamamlanmak suretiyle talep ettiği indirimli orana tabi katma değer vergilerinin iadesi isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Vergi Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, idarenin temyiz dilekçesinde farklı olarak herhangi bir bilgi, belge ve bulguya yer verilmediği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile hukuka uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı tarafından, 2013 yılı indirimli orana tabi konut teslimleri nedeniyle … tarih ve … sayılı YMM KDV iadesi tasdik raporuyla iadesi talep edilen indirimli orana tabi katma değer vergilerinin reddine ilişkin 25/12/2014 tarih ve 35000 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın kabulüne dair Vergi Mahkemesi davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Anayasanın 141. maddesinde, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (İYUK) 24. maddesinin (e) bendinde de, kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçenin kararlarda belirtileceği hükmüne yer verilmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin kimi kararlarında da, kararların makul bir gerekçeye dayandırılması gerektiğine vurgu yapıldıktan sonra, gerekçenin makul sayılması için de gerekçede; ''davaya konu olay ve olgular üzerine yapılan değerlendirme neticesi mahkemece kurulan hükmün, hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyması, olay ve olgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerektiği zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini gösteren, ifadelerin özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunmasının zorunlu olduğu'' açıklanmıştır.
Buna göre gerekçe, hüküm fıkrasıyla birlikte yargı kararlarının esas unsurlarından olduğundan kararlarda mutlaka, davanın sonucuna etkili olan iddia, olay ve olguların açık bir şekilde ortaya konulması ve gerekçenin, hakkaniyete uygun bir görüntü içermesi, taraflar açısından da özellikle, hem kanun (istinaf duruma göre temyiz) yollarına başvuru sırasında hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp, karşı değerlendirmelerini hükmün gerekçesi merkezli tereddütsüz sunabilmelerine ve hem de temyiz yerinin hukuka uygunluk denetimini yapabilmesine kolaylık tanıması, bir başka ifadeyle, temyiz hakkının ve hukuki denetimin etkili olarak kullanılabilmesine imkan verecek yeterlilik ve açıklıkta olması, bu anlamda, yargı yerlerince aynı maddi olaya ilişkin birden fazla hukuksal değerlendirme yapılarak gerekçe oluşturulmaması mevzuat gereği olmaktadır.
Şu halde, görülmekte olan bir davada; belirtilen şekilde gerekçelendirme ihtiva etmeyen, yargısal incelemeyle ulaşılan sonucun hukuki dayanaklarını, hiç bir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyan, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, hükme esas teşkil edecek ifadelerin özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkrasının oluşturulmamasının, yukarıda mezkur İYUK'nun 24. maddesi gereği bozma nedeni olacağından hukuksal anlamda bir aykırılık olmayacaktır.
Dava dosyasının incelenmesinden, inşaat müteahhitliği yapan davacı şirketin arsa sahipleriyle yapmış olduğu 24/03/2011 tarih ve 8164 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle, arsa sahiplerine sözleşme kapsamındaki 18,10 adet konut teslim edildiği, 2013 yılında fiilen teslim edilen ve 150 metrekarenin altında bulunan konutların katma değer vergisinin %1 olarak gösterilmek suretiyle faturalandırıldığı, davacı şirketçe indirimli orana tabi mal ve hizmet teslimi nedeniyle (daire) yüklenmiş olduğu katma değer vergilerinin iadesi istemiyle … tarih ve … sayılı YMM KDV iadesi tasdik raporunun tanzim edildiği, anılan raporda arsa sahiplerine teslim edilen ve davacı tarafından yüklenilen indirimli oranlara tabi katma değer vergilerinin iadesinin davalı idareden istenildiği, anılan rapor üzerine … tarih ve … sayılı Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğünün işlemiyle tasdik raporundaki bir kısım eksikliklerin giderilmesi talep edilerek, arsa sahiplerine yapılan teslimlerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 267. maddesi uyarınca belirlenip belirlenmediğinin sorulması üzerine yükümlü şirket tarafından yanıt da; … tarih ve … kayıt no'lu dilekçe ile arsa sahiplerine yapılan daire teslimlerinin maliyet bedeli esasına göre hesaplandığı ve ilgili eksikliklerin giderilerek 11.303,09 TL KDV'nin iadesi talep edilen KDV tutarından tenzil edildiğinin davalı idareye bildirilmesini müteakiben davalı idarece tesis edilen … tarih ve … sayılı işlem ile 2013 yılında arsa sahiplerine teslim edilen dairelerin bedellerinin maliyet bedeli yerine ortalama fiyat esasına göre tespit edilmesi gerektiğinden bahisle, katma değer vergisi iade raporunun dikkate alınmayacağı belirtilerek anılan talebin reddedildiği, işbu davanın ise redde konu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar Vergi Mahkemesince, davacı tarafından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında arsa sahiplerine teslim edilen ve servetin biçim değiştirmesi niteliğindeki teslimlerin, katma değer vergisine tabi olmadığı dikkate alındığında, davacının arsa sahiplerine teslim edilen bağımsız bölümler nedeniyle yüklendiği ve davalı idarece belirtilen noksanlar tamamlanmak suretiyle talep ettiği indirimli orana tabi katma değer vergilerinin iadesi isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davanın tarafları arasında, gerçekleştirilen konut teslimlerinin KDV'ye tabi olmadığına ilişkin olarak herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın, söz konusu teslimlerin bedellerinin maliyet bedeli olarak mı yoksa ortalama fiyat esasına göre mi tespit edilmesine ilişkin olduğu her türlü izahtan varestedir.
Bu durumda, temyize konu mahkeme kararının gerekçesinin, dava konusu maddi olay esas alınarak oluşturulmadığı anlaşılmakta olup, dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun 213 sayılı Kanun'un 267. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek bunun sonucuna göre bir karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi