Esas No: 2015/5358
Karar No: 2016/1484
Karar Tarihi: 18.02.2016
Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5358 Esas 2016/1484 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, işe alırken imzalattığı senedi işten ayrılan çalışanına iade etmeyerek üzerine sahte imza atıp icraya koyduğu iddiasıyla açılan davanın mahkemesinde beraat kararı verilmiştir. Ancak yapılan inceleme sonucunda, sanığın sahte imza kullanarak suç işlediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkemenin kararı hatalıdır ve bozulması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 209/1. maddesi (açığa imzanın kötüye kullanılması) ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi (hükümlerin bozulması).
21. Ceza Dairesi 2015/5358 E. , 2016/1484 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması
HÜKÜM : Beraat
Sanık ..."nın, kendisine ait firmada çalışan katılan ..."dan, işe başlarken diğer tarafları boş olmak üzere imzalı bir senet aldığı ve suça konu bu senedi işten ayrılan katılana iade etmeyerek üzerini doldurup icraya koyduğu iddiasıyla, TCK’nın 209/1, maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında; sanığın soruşturma aşamasında, "Net-Pa isimli şirketin sahibi olduğunu, katılana, işe girdiği tarihte her hangi bir senet imzalatılmadığını, katılanın 2006 yılında kendi isteği ile şirketten ayrıldığını, 2009 yılında şirkete olan borçlarından dolayı katılanın, kendisine 65.000 tutarındaki seneti imzalayarak verdiğini” savunduğu, yargılama aşamasında ise; susma hakkını kullanarak savunma yapmadığı, katılanın ise, “sanığa ait iş yerinde işe başlarken kendisine boş bir senedin imzalatıldığını sanığa herhangi hir borcunun bulunmadığını” belirtmiş olduğu ve katılan tarafından sanık aleyhine menfi tespit davası açıldığı, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada, ... İş Mahkemesinin 14.11.2014 tarih 2013/78 Esas 2014/394 Karar sayılı kararı ile menfi tespit davasının kabulüne ve 65.000 TL"lik senetten dolayı davacı katılanın borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve bu kararın 24.11.2014 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.03.1989 gün ve 1/2 sayılı kararında açıklandığı üzere, "açığa atılan imzanın kötüye kullanılması" suçunun yazılı delille ispatı zorunlu ve HMK.nın cevaz verdiği ayrık durumlar dışında tanıkla ispat olanaklı değilse de; sanığın ikrarı gibi sınırlı ve kuralı anlamsız kılmayacak durumlarda yazılı delille ispat zorunluluğunun aşılabilmesi itibarıyla, bu kuralın mutlak olmadığı cihetle; somut olayda, kendisi de "yazılı delille ispat" kuralı ile bağlı olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/78-2014/394 sayılı kararıyla, katılanın suça konu senet uyarınca sanığa borçlu olmadığının tespit edilmiş olması ile katılanın işten ayrıldığı tarih ile senedin tanzim tarihi arasındaki uyumsuzluk ve sanığın ve sanık müdafıinin birbiri ile çelişen savunmaları da dikkate alındığında, sanığın katılan tarafından açığa imza atılmış belgeyi bono haline getirip kullanmak suretiyle yüklenen TCK’nun 209/1. maddesindeki suçu işlediğinin kabulü ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde beraate hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 18.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.