9. Ceza Dairesi 2018/18 E. , 2018/18 K.
"İçtihat Metni"Taleple İlgili Mahkeme Kararı :Ağır Ceza Mahkemesi
Taleple İlgili Hüküm : Mahkumiyet
Suç : Uyuşturucu madde ithal etme
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı ve ekindeki dava dosyası, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında uyuşturucu madde ihraç etme suçundan açılan davanın yargılaması sonunda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 13.11.2009 tarih ve 2006/16 – 2009/290 sayılı mahkumiyet kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.04.2016 tarih ve 2015/1784 – 2016/3762 sayılı kararı ile "ONANMASINA" oybirliğiyle karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 08.12.2017 tarihli itiraz dilekçesinde:
""İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.11.2009 gün ve 2006/16 Esas, 2009/290 Karar sayılı sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi ithal etme suçlamasından TCK 188/1, 62, 61/8, 52/2, 53/1, 63, 54 maddeleri uygulanarak 8 yıl 4 ay hapis ve 80,00.-TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair ilam sanıklar müdafilerinin temyiz istemi üzerine yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin itiraza konu kararı ile incelenmiş ve yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
İtirazımız sanık ... yönünden mahkumiyete yeter delillerin dosya içeriğinde mevcut olmadığına ilişkin olup, atılı suçtan sanığın mahkumiyetine dair yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekirken onanması yönündeki yüksek Daire kararının usul ve yasalara aykırı olduğuna dairdir.
Dosya incelendiğinde olayın şu şekilde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Adana özel yetkili mahkeme kararları ile Suriyeli ..."nun uyuşturucu ticareti yaptığına dair teknik takip yapılmakta iken sanık ..."ün yurtdışından uyuşturucu hap getireceği bilgisine ulaşılır. Edirne"de gümrük kapısına sanık ülkeye giriş yaparken aranması gerektiğine dair bilgi verilir. Suç tarihi olan 28/09/2005 tarihinde adı geçen sanık sevk ve idaresindeki tır ile Kapıkule gümrük kapısından giriş yaparken, aracı arama sahasına çekmesi istenilir. Sanık ... aranacağını anlayınca yanındaki çantayı arama alanından 30 metre önceye bırakıp arama alanına girer. Aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanmaması üzerine, gümrükten çıkış yaparak gider. Adı geçen sanık Gümrükten çıkınca sonradan beraat edecek olan sanık ... ile telefonla görüşür. ..."e telefonda hakkında ihbar olduğunu durumun kötü olduğunu söyleyip kapatır. Peşinden mesaj atar. Mesajında suç eşyasını (hapları) aramadan önce, gümrük sahasında arabadan attığını yazmıştır. Sanığın telefonunu dinleyen polisin gümrük sahasına haber vermesi üzerine gümrük bölgesinde suça konu 25 kilo uyuşturucu nitelikli hap bulunuyor. Sanık ... Havsa"da yakalanıyor. ... de İstanbul"da yakalanıyor.
Bu yakalamanın öncesinde sanık ..."in sanık ..."a taşıttığı suça konu hapların alıcısının Suriyeli ... olduğu telefon dinlemeleri sayesinde bilinmektedir.
... Hatay"da yaşamakta olup, Suriye"ye sanık ... aracılığı ile uyuşturucu hap gönderdiği telefon dinlemeleri sayesinde değerlendirilmektedir.
Yargılama sonucunda sanık ..., ses analizleri uyuşmadığı için beraat etmiş, ... Suriye"ye kaçması nedeniyle yakalanamamıştır. Yerel mahkeme suça konu uyuşturucu nitelikli hapları taşıdığı sabit olan sanık ... ile hiçbir bağlantısı tespit edilemeyen sanık ..."ı atılı suçtan mahkum etmiştir.
Sanık ..."ın telefon görüşme içeriklerinden açıkça anlaşılamasa da ... adına Suriye"ye uyuşturucu hap taşıdığı yerel mahkemesince kabul edilmektedir. Suça konu uyuşturucu hapların da ... için getirtildiği yerel mahkemenin kabulü dahilindedir. Ancak sanık ..."ın suça konu yakalanan hapların ithaline herhangi bir şekilde katıldığına dair dosya içeriğinde hiç bir delil mevcut değildir. Suç da örgütlü suç kapsamında değildir. Sanık ..."ın ... adına uyuşturucu hapları Suriye"ye götürdüğü kabul olunsa dahi, bu kabulü destekleyecek sanıkta yakalanıp, uyuşturucu niteliği bilirkişi raporu ile tespit edilmiş haplar mevcut değildir. Bu yönde bir tanık beyanı da yoktur.
Bu verilerle dosyanın konusu sanık ..."ın ülkeye girerken yanında getirdiği 25 kilo uyuşturucu nitelikli haplardır ve bu haplarla da adı geçen sanık ..."ın ilgisi yoktur.
Açıklanan nedenlerle sanık ... yönünden beraat hükmü kurulması gerekirken mahkumiyet hükmü kuran yerel mahkeme hükmünün temyiz mercii yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesince bozulması gerekirken onanmasına dair hükmü usul ve yasalara aykırıdır.
Yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin (görev değişimi gereği takip eden aynı suç tipiyle görevli daire olarak) itiraza konu 13/04/2016 tarih ve 2015/1784 esas 2016/3762 karar sayılı ilamının CMK 308/2-3 maddesi kapsamında itirazımıza binaen incelenmesi ve yerel mahkeme hükmünün sanık ... yönünden BOZULMASINA karar verilmesi,
İtirazımızın yerinde görülmeyip reddi halinde yukarıda arz ettiğimiz itiraz nedenlerimizin bir kez de CMK 308/1-3 maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunca tartışılması ve ilamın talebimiz doğrultusunda BOZULMASI için dosyanın YÜKSEK YARGITAY CEZA GENEL KURULUNA tevdii itirazen arz ve talep olunur."" düşüncesiyle Dairemiz kararına karşı itirazda bulunmuştur.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Dairemiz arasındaki uyuşmazlık, sanık ..."in uyuşturucu madde ithal etme eyleminin sübuta erip ermediğine ilişkindir.
Sanık savunmaları, olay tutanakları, iletişimin tespiti tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın uyuşturucu madde ihraç etme suçunun sübuta ermediği anlaşıldığından, itiraz yerinde görülerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR;
1-İtirazın kabulü ile itiraza konu Dairemizin 13.04.2016 tarih ve 2015/1784-2016/3762 sayılı kararının sanık ... yönünden kaldırılmasına,
2- Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, diğer sanık ..."den ele geçen uyuşturucu madde ile ilgisinin olduğuna ya da bu sanığın uyuşturucu madde ihraç etme suçuna iştirak ettiğine dair somut olay ve olgularla örtüşmeyen maddi bulgularla desteklenmeyen telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, "Şüpheden sanık yararlanır" genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, sanık hakkındaki hüküm infaza verilmiş ise İNFAZIN DURDURULMASINA, sanık bu mahkumiyet hükmü nedeniyle infaz kurumuna alınmış ise SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı"na yazı yazılmasına, 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.