10. Hukuk Dairesi 2020/10392 E. , 2021/3037 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
...
Dava, davacının 01/01/1996-02/09/2008 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 01/01/2013 tarihi itibarı ile yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma üzerine ilamında belirttiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının oda kaydına istinaden Tarım Bağ-Kur sigortalılığının, müfettiş incelemesi sonrası geçersiz sayılarak iptal edildiği, mahkemece, bozma üzerine geçersizliğe ilişkin değerlendirmede davacıya ilişkin özel bir durumdan değil genel olarak oda kayıtlarının düzensiz tutulmasından ve bu durumun oda yönetiminden kaynaklandığı, bu hususun davacının oda kaydının geçersiz sayılmasına yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararına uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir. Bozma sonrası yapılan araştırmanın eksik olduğu, bozma gereklerinin yerine getirilmediği, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı görülmektedir.
Dairemizin 17.04.2018 tarih ve 2016/3938E-2018/3680K sayılı ilamında
“…2-6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31.12.2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır..." hükmünü içermekte olup; anılan yasal düzenlemeyle getirilen lehe uygulamanın, sahte sigortalılıkta uygulanması mümkün değil ise de; Mahkemece öncelikle sigortalının anılan yasal düzenlemeden yararlandırılıp- yararlandırılmayacağı yararlandırma hususunun kurumun kabulünde olup olmadığı konusunda davacıya verilecek mehille kuruma başvuru sağlanmalı ve varılacak sonuca göre değerlendirme yapılmalıdır. Şayet Kurum, sigortalıyı anılan yasal düzenlemeden yararlandırmak suretiyle sigortalılığa geçerlik veriyorsa kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren tekrar bağlanması gerektiğinin gözetilmesi gerekmektedir. Şayet sigortalı anılan yasal düzenlemeden kurumca yararlandırılmaz ise, bu halde sigortalının dava konusu dönemde 2926 sayılı yasa kapsamında tarımsal faaliyetinin olup olmadığı, geçerli bir tarım Bağ-Kur sigortalılığın bulunup bulunmadığı hususları usulünce yapılacak araştırmayla belirlenmelidir.
3-Davacının ziraat oda kaydının tevkifat tarihinde geçerli olup olmadığı araştırılmalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacının ziraat oda kaydının tescil tarihinde geçerli olup olmadığı belirlenerek, 11.09.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 58. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 54. madde kapsamında irdeleme yapılmalı, sigortalılık süresine ilişkin hasıl olacak sonuca göre, yaşlılık aylığı tahsisi için sigortalının talepte bulunduğu tarih veya talep yoksa dava dilekçesinin tahsis talebi olarak kabul edilmesi nedeniyle dava tarihinde prim ve her türlü borçlarını ödemesi gerektiğinden, davacının prim borcunun bulunup bulunmadığı araştırılarak, davacı tarafından yapılan ödemeler de gözetilip, prim borcunun varlığı halinde, ödeme tarihini takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığı bağlanabileceği göz önünde bulundurulup, buna göre yaşlılık aylığı tahsisi koşulları irdelenerek bir karar verilmelidir.” Şeklindeki açıklamalar ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2010 gün ve 2010/10-380 Esas - 2010/420 Karar numaralı ilamında da açıklandığı üzere, kendi adına ve hesabına bağımsız tarımsal faaliyete dayalı olarak yetiştirilen ürünlerin teslimi sırasında ürün bedelleri üzerinden tevkifat (prim kesintisi) yapılması durumunda zorunlu sigortalılık hak ve yükümlülüğünün tevkifat tarihini izleyen aybaşından itibaren başlatılarak ait olduğu yılın sonuna kadar ve devam eden yıllarda tevkifatlar var ise devam eden en son yılın sonuna kadar davacının sigortalı olarak kabul edilmesi gerekmekte olup, kamu kuruluşu niteliği taşımayan özel gerçek/tüzel kişilerce tevkifat gerçekleştirilmiş ise prim tutarının Kuruma aktarılması koşulu aranmaktadır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre mahkemece kurum tarafından anılan geçici 54. madde düzenlemesinden yararlandırılmayan davacının sigortalılığının usulüne uygun şekilde araştırılması gerektiği gözetilip, davacının dava konusu dönemde prim tevkifatlarının olup olmadığı tespit edilerek, var ise tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren ilgili yılın sonuna kadar, takip eden yıllarda tevkifatlar var ise devam eden en son yılın sonuna kadar zorunlu tarım bağ-kur sigortalısı olması gerektiği gözetilmek suretiyle elde edilen sonuca göre karar verilmelidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.