5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/7302 Esas 2021/4947 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7302
Karar No: 2021/4947
Karar Tarihi: 27.04.2021

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/7302 Esas 2021/4947 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 47 paket gümrük kaçağı sigara ele geçirildiği gerekçesiyle mahkum edildi. Ancak temyiz incelemesinde, hükmün bazı nedenlerle bozulması gerektiği belirtildi. Sanık hakkında fazla ceza tayini yapıldığı, adli para cezalarının yanlış uygulandığı ve suça konu eşyaların müsadere işleminin yanlış yapıldığı belirtildi. Ayrıca, muhtemel uygulamalardan bahsedilerek yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri ise şöyle: 5607 Sayılı Kanun'un 18. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 61., 52/2. ve 53. maddeleri, CMK'nun 237/2., 232/6. ve 321. maddeleri, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı, 7242 sayılı Kanun'un 61. ve 63., 5607 sayılı Kanun'un 3/22., 5/2. ve geçici 12. maddeleri.
19. Ceza Dairesi         2020/7302 E.  ,  2021/4947 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve suçtan doğrudan zarar gören şikayetçi Gümrük İdaresi"nin 5607 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre davaya katılma ve temyiz hakkına sahip olması nedeniyle CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak
    1- Sanıkta 47 paket gümrük kaçağı sigara ele geçirilen olayda; 5237 sayılı TCK"nin 61. Maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ve failin kast ve taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiili sebebiyle temel cezanın belirlenmesinde teşdit uygulanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı adli para cezasının tayininde alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
    2-Gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin uygulama maddesi olarak TCK"nun 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken anılan maddenin 1-c bendindeki hak yoksunluklarının sanığın alt soyu haricindekiler bakımından uygulanmamasına yol açacak şekilde hüküm kurulması ve 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    4- Suça konu eşyanın 5607 Sayılı Kanun"un 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK"nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken delalet maddesi de gösterilmeksizin 5237 sayılı TCK"nin 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
    5- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.