Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/7175 Esas 2013/9191 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7175
Karar No: 2013/9191
Karar Tarihi: 04.06.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/7175 Esas 2013/9191 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı şirket tarafından tutanak tutulduğunu ancak ceza davasında beraat ettiğini ve davalıya borcunun olmadığını iddia ederek menfi tespit davası açmıştır. Davalı ise zamanaşımı definde bulunarak davacının kullanımının yönetmelik gereği kaçak sayıldığını ve davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, ek bilirkişi raporuna dayanarak davacının davalı kuruma borçlu olduğunu belirlemiş ve davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının talebiyle belirtilen borç miktarı ve bilirkişi raporunun kısmen kabul edilmesi gerektiği göz önüne alınmadan davanın tümden reddedilmesi doğru bulunmamıştır. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri: HUMK.nun 428. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2013/7175 E.  ,  2013/9191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı dilekçesinde, kaçak elektrik kullandığından bahisle, 23.05.2003 tarihinde, davalı şirket görevlisi tarafından tutanak tutulduğunu; oysa, açılan ceza davasında beraat ettiğini; davalı kuruma hiçbir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, 9.080,81 TL davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunmuş, esası bakımından da; davacı ceza davasında beraat etse de, davacının kullanımının yönetmelik gereği kaçak sayıldığını; bu nedenle, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, “ek bilirkişi raporuna göre, davacının elektrik kullanması nedeniyle davalı kuruma icra takip miktarı kadar borçlu olduğunun anlaşıldığını; davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddi gerekmiştir” gerekçesiyle, davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda; davacının borçlu olduğu miktarın dava tarihine kadar 6.270,17 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa, davacı dilekçesinde, kendisinden 9.080,81 TL istendiğini belirterek, bu miktar borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülüp, bu hususta bir değerlendirilme yapılmadan yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.