Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6428
Karar No: 2020/4597
Karar Tarihi: 09.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6428 Esas 2020/4597 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/6428 E.  ,  2020/4597 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü, murisin yolcu olup kusurunun bulunmadığını, desteğin ölmeden önce serbest ticaret ile uğraştığını, ağırlıklı olarak hayvan alımı satım işleri yaptığını açıklayıp toplam 90.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece 04/07/2014 tarihli davanın kabulüne dair hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Dairenin 10/03/2016 gün, 2014/22964 Esas- 2016/3035 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ... için 93.047,31 TL; davacı ... için 16.315,42 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL cenaze ve defin giderinin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
    Meydana gelen kazada davacıların desteği ölmüş, destekten yoksun kalma talepli eldeki bu dava açılmış, Mahkemece verilen 04/07/2014 tarihli hüküm, Dairece, desteğin müterafik kusurunun tartışılmaıs ve detseğin gelirinin daha somut delillerle ispatlanması gerektiği yönlerinden bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra yapılan yargılamada, tanık ..."in beyanına başvurulmuş, tanık beyanında ölenin amcasının oğlu olduğunu, kaza olduktan sonra kazazedeleri ... Üniversitesine getirdiklerini, bunun üzerine Fakülteye gittiklerini, araç şoförü ..."nın kazadan sonra yaralı kurtulduğunu, hasta ziyaretine gittiklerinde araç şoförü ... araçta vefat eden diğer ..."nin sağında oturduğunu, diğer müteveffa ..."in ise ..."nin sağında oturduğunu yani her üçününde araç kabini içerisinde oturduğ olduğunu beyan etmiştir.
    Davalı vekilince desteğin kaza esnasında aracın kasasında yolcu olarak bulunduğu, araç kasasında iki adet atın taşındığı ve desteğin de bu atlara refakat ettiği iddia edilmiştir.
    Kulp Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen olay yeri inceleme ve tespit tutanağında; davaya konu aracın uçuruma uçtuğu, iki kişinin ölü, bir kişinin yaralı olduğu, yine iki adet atın ölmüş bulunduğu, aracın ön tarafının tamamen içeri çöktüğü, aracın kabin kısmının boş olduğu, aracın sağ yan ve arka tarafında ölmüş vaziyette iki adet atın bulunduğu, aracın sağ yan tarafında bulunan atlardan birinin altında insan cesedi bulunduğu, insan cesedinin atın altında kaldığı ve sırt kısmının göründüğü, aracın hemen ön tarafında fırlamış şekilde dere yatağında akan suların içinde yine bir adet insan cesedinin olduğu ve belden aşağısının dışarda olup diğer kısımlarının ise aracın altında olduğu, yaralı olarak kurtarılan kişinin araç sürücüsü olduğu tespit edilmiş, yine kolluk tarafından tutulan olay yeri tespit tutanağında, ..."in (davacılar desteği) aracın sağ arka tarafında kıvrılmış yatar vaziyette üzerinde ölü katır hayvanının bulunduğu, yaralı olarak kurtarılan araç sürücüsünün aynı gün öldüğü belirtilmiştir.
    Kaza sonrası tutulan tutanakta murisin araçtan fırlamış ve üzerine at düştüğü belirtilmiş olup, görgüye dayalı bilgisi bulunmayan tek bir tanığın beyanı ile desteğin araç içerisinde yolculuk ettiği kabul edilemez. Kaldı ki, kollukça
    tutulan tespit tutanağında kazadan yaralı olarak kurtarılan araç sürücüsünün de aynı gün öldüğünün belirtilmesi ve tanığın beyanında görgüye dayalı bilgisi olmadığını, olaydan yaralı olarak kurtulan araç sürücüsünü ziyaret ettiklerinde araç sürücüsünün desteğin araç içerisinde yolculuk yaptığını beyan ettiğini bildirmesi karşısında tanığın beyanına dayanak yaptığı ve olay günü yaralı olarak kurtulup aynı gün vefat eden araç sürücüsünün yaralanmasının niteliğine göre ziyaretçileri ile de sağlıklı görüşmede bulunup bulunmadığının da araştırılması gereği hasıl olmuştur.
    Buna göre olay yeri tespit tutanakları ve tanık beyanı arasında oluşan bu çelişkinin giderilmeksizin mahkemece desteğin müterafik kusurunun bulunmadığına yönelik mahkeme gerekçesi doğru görülmemiş, olay yeri tespit tutanağı ile tanık beyanı arasındaki çelişki giderilerek desteğin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı tartışılmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3-Mahkemece bozma ilamında önce verilen hükümde desteğin gelirinin aylık 1.500,00 TL olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış, Dairece; desteğin aylık 1.500,00 TL kazanç elde ettiğine dair somut delile rastlanılmadığı, buna göre hayvan alım satım işi ile uğraşan desteğin bu işten elde edeceği gelirin emsal kuruluş, oda ve kurumlardan sorularak desteğin net gelirin belirlenmesi gerektiğinden bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak yapılan araştırmalarda, ilçe ziraat odasınca verilen cevapta, desteğin üyelik kaydının bulunmadığı, hayvan alım – satım işinden yıllık 24.000,00 TL-30.000,00 TL arası kazanacağı bildirilmiş, mahkemece de desteğin gelirinin 2.000,00 TL olacağı kabul edilerek yapılan hesaplama hükme esas alınarak karar verilmiştir.
    Öncelikle mahkeme hükmü davalı lehine bozulduğu halde davalının aleyhine olacak şekilde desteğin gelirinin 2.000,00 TL olarak esas alınarak karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, ilçe ziraat odasınca desteğin üye kaydının da bulunmadığı belirtildiğine göre, ziraat odasının yıllık kazancın 24.000,00 TL- 30.000,00 TL olacağı varsayımına dayalı cevabı doğrultusunda desteğin aylık gelinin 2.000,00 TL olduğunun kabul edilmesi, bozma ilamında belirtildiği üzere desteğinin gelirinin somut delil ile ispatlanması için yeterli de değildir.
    Buna göre, desteğin ölmeden önce hayvan alım satım işi ile uğraştığı Dairemizce kabul edildiğinden, desteğin gelirinin asgari ücretten fazla olacağı kabul edilerek yapılacak hesaplamada desteğin aylık kazancının toplanacak delillere göre mahkemece takdir edilerek hesaplama yapılması, yapılacak hesaplamada ilk hükmünü davacılar vekilinin temyiz
    etmediği gözetilerek ilk hükme esas alınan bilirkişi raporundaki veriler (esas alınan asgari ücret miktarı/yılı, işlemiş dönem ve işleyecek dönem tarihleri gibi) kullanılarak hesaplama yapılmak üzere bilirkişiden ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere de hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi