13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5022 Karar No: 2013/10035 Karar Tarihi: 16.4.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5022 Esas 2013/10035 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/5022 E. , 2013/10035 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, yurt dışında yaşadığını, mülkiyeti kendisine ait 737 parsel numaralı taşınmazı satması için davalıların murisi ..."i vekil tayin ettiğini, davalıların murisinin taşınmazı satmasına rağmen satış bedelini kendisine ödemediğini, sözlü uyarılarının da sonuç vermediğini ileri sürerek taşınmazın satış tarihindeki raiç değerinden fazlası saklı kalmak üzere 10.000 TL"nın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar zamanaşımı def"inde bulunmuşlar, esastanda davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davayı açan ..."ın davalıların murisi ... İz"i 13.10.2000 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiği, ..."in de ..."e ait hisseyi 23.1.2001 tarihinde dava dışı şahsa sattığı, eldeki davanın ise 7.5.2010 tarihinde açıldığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan B.K"nmun 392.maddesi uyarınca, vekil yaptığı işin hesabına vermekle yükümlüdür. Dosya içinde müvekkil davacı ile vekil olan davalıların murisinin birbirleriyle hesaplaştıklarına dair delil ibraz edilmediği gibi bu savunmada ileri sürülmemiştir. BK"nun 386 ve devamı maddeleri uyarınca vekalet ilişkisinin sona ermesi ancak vekilin müvekkiline hesap vermesi ile mümkündür. Vekil yaptığı işin hesabını vermediği müddetçe vekalet ilişkisi devam eder. Bu bağlamda, vekil hesap vermediği sürece zamanaşımı süreside işlemez. Dava konusu olayda, davalıların murisinin müvekkili olan davacıya hesap verdiği iddia ve ispat edilmediğinden zamanaşımı süresinin başladığından ve sürenin dolduğundan söz edilemez. Mahkemece, zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle henüz başlamadığı gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.. SONUÇ: Yukarıda açaklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.