Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5338 Esas 2020/4596 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5338
Karar No: 2020/4596
Karar Tarihi: 09.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5338 Esas 2020/4596 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalıya ait daireden su sızması nedeniyle sigortalı iş yerinde hasar meydana geldiği için sigortalıya ödenen miktarın rücuan tahsili amacıyla açılan tazminat davasında, mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğunu gözetmeksizin esasları inceleyerek hüküm vermiştir. Bu nedenle, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi kararıyla hükmün bozulmasına ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmemesine karar verilmiştir. Konu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19. ve Ek 1. maddelerinde açıklandığı üzere kat maliklerinin sorumluluklarına ilişkindir. Ayrıca, HMK'nın 114/1-c maddesi gereği, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerekirken işin esasının incelenerek hüküm tesisi yapılmadığı belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2019/5338 E.  ,  2020/4596 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline sigortalı iş yerinin üst katında bulunan davalıya ait daireden su sızması nedeni ile sigortalı iş yerinde hasar meydana geldiğini, sigortalının zararının müvekkili tarafından karşılandığını, sigortalıya ödenen 43.964,45 TL"nin rücuan tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini açıklayıp itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, iş yeri sigorta sözleşmesi nedeniyle rücuen alacak talebine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı, iş yeri sigorta sözleşmesi gereğince sigortalı iş yerinin üst katındaki daireden sızan sular nedeni ile sigortalı iş yerinde meydana gelen zararı sigortalısına ödediğini ileri sürerek zarar sorumlusundan alacak isteminde bulunmuştur.
    Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
    Dosya kapsamından, sigortalı iş yerinin bulunduğu taşınmaza ait tapu kayıt örneğinden, ana taşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu anlaşılmaktadır.
    634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin ana gayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği öngörülmüştür.
    Bu durumda, ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu açıktır.
    Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkemece, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gözetilerek, HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma ilamının neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.