Esas No: 1997/3712
Karar No: 1999/1127
Karar Tarihi: 23.03.1999
Danıştay 3. Daire 1997/3712 Esas 1999/1127 Karar Sayılı İlamı
Özet:
1997 yılında davacı tuğla imalatçısı şirket, kalkınmada birinci derecede öncelikli yörede faaliyet gösterdiği için Kurumlar Vergisi Kanunu'nun geçici 19. maddesi uyarınca imalat faaliyetlerinden doğan kazancının %20, diğer petrol ofisi bayiliği kazancının ise %40 oranında vergilendirilmesi gerektiği iddiasıyla vergi indirimi talebinde bulundu. Ancak tebliğdeki hüküm nedeniyle indirimi alamadı. Şirketin açtığı davayı kabul eden vergi mahkemesinin kararı temyiz edildi. Daire, mahkemenin kararını kabul ederek şirketin kazançlarının indirimli oranda vergilendirilmesi gerektiğine karar verdi. Kanunda bu konuda açık bir hüküm olmadığı ancak tebliğin hukuka aykırı olduğu belirtildi. Kararda belirtilen kanun maddesi ise Kurumlar Vergisi Kanunu'nun geçici 19. maddesi.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1999
Karar No : 1127
Esas Yılı : 1997
Esas No : 3712
Karar Tarihi : 23/03/999
KALKINMADA BİRİNCİ DERECE ÖNCELİKLİ YÖREDE BULUNAN ŞİRKETİN KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNUN GEÇİCİ 19.MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA, İMALAT FAALİYETLERİNDEN DOĞAN KAZANCININ % 20 ORANINDA DİĞER PETROL OFİSİ BAYİLİĞİNE İLİŞKİN KAZANCININ İSE % 40 ORANINDA VERGİLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ HK.
Bakanlar Kurulu tarafından kalkınmada birinci derecede öncelikli yöre kabul edilen … tuğla imalatı ve satışı işiyle uğraşan davacı şirketin aynı zamanda fuel-oil ve madeni yağ ticareti ile de uğraştığının tespiti üzerine Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 19.maddesinde belirlenen %20 indirimli kurumlar vergisi oranından faydalanamayacağından bahisle düzeltme fişine dayanılarak 1992 takvim yılı için hesaplanan kusur cezalı kurumlar vergisi ve fon payları ile geçici vergiye bağlı olarak kesilen kusur cezasına karşı açılan davayı; olay tarihinde yürürlükte bulunan 3689 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 19.maddede, münhasıran kalkınmada öncelikli yörelerde faaliyet gösteren ve kanuni iş merkezleri bu yörelerde bulunan ayrı tüzel kişiliğe sahip imalatçı kurumların, bu faaliyetlerinden elde edecekleri kazançlarının kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde %20 oranında kurumlar vergisine tabi tutulacağının hükme bağlandığı, 7.3.1992 tarihli ve 21164 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 41 seri no'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde ise, münhasıran kalkınmada öncelikli yörelerde faaliyet gösteren kurumların, imalat faaliyetlerinin yanısıra bu bölgede başka faaliyetlerinin de bulunması halinde, indirimli vergi oranından yararlanamayacaklarının, bu kurumların, imalat dahil tüm faaliyetlerinden sağladığı kazançların normal oranda (%46) vergilendirileceğinin açıklandığı, Kanunda, başka ticari faaliyetleri nedeniyle, imalat faaliyetlerinden dolayı elde edecekleri kazançların indirimli vergi oranından yararlanamayacağı hususunda bir hükme yer verilmediği,ancak tebliğde aksi yönde bir düzenlemenin yer aldığı, tebliğin kanun hükmüne aykırı ve kanunun amacını aşan düzenlemelere yer veremeyeceği, bu nedenle, davacı şirketin, tuğla imalatı ve satışından doğan kazancının %20, petrol ofisi bayiliğine ilişkin kazancının ise %46 oranında vergilendirilmesi gerektiği, böyle bir ayırım yapılmaksızın kurum kazancına %46'lık oran uygulanmak suretiyle yapılan tarhiyatta ve kesilen kusur cezalarında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu tarhiyatı kaldıran ... Vergi Mahkemesinin ... günlü ve … sayılı kararının; davalı idare tarafından, %46 oranı uygulanmak suretiyle yapılan tarhiyatta mevzuata aykırılık olmadığı, verilen kararda zamanaşımının dikkate alınmadığı, davacı şirket tarafından ise, esas açısından verilen kararın doğru olduğu, ancak usul açısından konunun incelenmediği, hukuki bir yoruma dayanan konularda düzeltme yoluyla vergi salınamayacağı, bu nedenle, kararın usul açısından da kabulüne karar verilmek suretiyle düzeltilerek onanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istemleridir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket adına yapılan cezalı tarhiyata karşı açılan davanın ... Vergi Mahkemesinin ... günlü ve … sayılı kararı ile kabul edilmesi suretiyle cezalı tarhiyatın kaldırıldığı anlaşıldığından, davacı şirketin, bu kararın temyizen incelenmesini istemekte bir menfaati bulunmamaktadır.
Öte yandan, dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz istemine ilişkin dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle taraflar temyiz istemlerinin reddine ve kararın onanmasına, karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.