Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/3620 Esas 2013/10033 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3620
Karar No: 2013/10033
Karar Tarihi: 16.4.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/3620 Esas 2013/10033 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/3620 E.  ,  2013/10033 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalılardan satın aldığı otomobilinde değişik zamanlarda değişik sorunlar çıktığını, aracın ayıplı olduğunu, ihtarında sonuç vermediğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshini, ödediği 48.500 TL araç bedelinin faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalılar araçta herhangi bir imalat hatası bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının ödediği 36.660 TL"nın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacı eldeki davada, davalılardan satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle ödediği bedelin tahsilini istemiş, davalılar ise araçta ayıp bulunmadığını savunmuşlardır. Mahkemece alınan bilirkişi raporu benimsenerek ve aracın ayıplı olduğu kabul edilerek temyize konu hüküm tesis edilmiştir. Hemen belirtmek gerekirki, görüşüne başvurulan bilirkişinin konusunda uzman olması, düzenlediği raporun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun nitelikte bulunması gerekir. Eldeki davada, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişinin emekli motor ve trafik öğretmeni ve otomotiv servis müdürü olduğu, raporun tek bilirkişi tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle, tayin edilen bilirkişinin dava konusu olayda yeterli teknik bilgiye sahip olduğuna dair kanaatin oluştuğundan söz edilemez. Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporunun da yeterli açıklıkta, olayı tam olarak aydınlatıcı nitelikte bulunmadığıda görülmektedir. Hal böyle olunca, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun karar vermeye yeterli olmadığının kabulü gerekir. Mahkemece, üniversitelerin makina mühendisliği bölümlerinde görev yapan, konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacağı bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazları ile, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.