Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7415
Karar No: 2012/11261
Karar Tarihi: 27.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/7415 Esas 2012/11261 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/7415 E.  ,  2012/11261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kozan 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 14.02.2012 gün ve 289/120 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.11.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalılar vekili Avukat Samime Bülbül ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, 101 ada 529 ve 531 parsellerin tarafların murisi babalarından kaldığını, davacının da miras hissesi olduğunu ancak, kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 529 parselin tamamının davalı ... adına, 531 parselin ise, 1/7 payının Münevver, 1/7 payının Ali adına tesbit ve tescil edildiğini açıklayarak taşınmazların davalılar adına tesbit gören tapularının iptali ile ekli veraset ilamına göre hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan Ahmet vekili, 101 ada 529 parselle ilgili davanın doğru olduğunu, bu taşınmazın babalarından kaldığını, hatanın kendisinden kaynaklanmadığını, bu parselle ilgili davayı kabul ettiğini açıklayarak murisin tüm mirasçıları adına tapuya işlenmesini istemiş, 101 ada 531 parselin ise kadimden beri müvekkiline ait olduğunu, müvekkili tarafından imar ihya edildiğini ve içinde 55-60 yıllık müvekkiline ait evin bulunduğunu açıklayarak bu parsel bakımından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalılardan ...ve ...’ye usule uygun tebligat yapılmasına rağmen, duruşmaya gelmedikleri gibi bir cevap da vermemişlerdir.
    Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne, Gedikli Köyü 101 ada 529 parselin ... adına olan tapu kaydının iptali ile tamamı 352 pay kabul edilerek, 35 payın davacı ..., 317 payın ... adına tapuya tesciline, Kozan İlçesi 101 ada 531 parselin tapu kaydının iptali ile tamamı 352 pay kabul edilerek; 35 payın ... adına tapuya tesciline, 317 payın ...,...,.., ..., ...,...,..., ... üzerinde iştirakli şekilde bırakılmasına karar verilmesi üzerine hüküm tüm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    2003 yılında yapılan kadastro çalışmalarında dava konusu 101 ada 529 parsel 20 yılı aşkın zilyetlik nedeni ile ... oğlu ... adına, 101 ada 531 parsel ise, ... zilyetliğinde iken bu yeri 1995 yılında bir kısım çocuklarına hibe ettiği açıklanarak 1/7 paylı şekilde ...,..., ..., ..,..,...,...,...,...,.. ve ... adına tesbit edilmiş tutanaklar 8.1.2004 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek hüküm kurulduğuna ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, 101 ada 529 parselin tarafların ortak miras bırakanı ...’tan kaldığı belirlendiğine, davalı ... vekilinin kabulü de gözetilerek davacı tarafın miras payı oranında iptal ve tescile karar verildiğine, davacının miras payı dışında davalı ... üzerinde kalan pay üzerinde diğer mirasçıların tarafından açılmış davaları olmadığı gibi davalı ... tarafından bu mirasçılara paylarının verilmesi hususunda temyiz isteğinin davacının kabule karar verilen miras payını etkileyecek bir niteliği de bulunmadığına göre usul ekonomisi karşısında davalılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 101 ada 529 parsel yönünden ONANMASINA,
    101 ada 531 parselle ilgili temyiz itirazlarına gelince; davacı taraf bu taşınmazın da ortak miras bırakan Mustafa’dan kaldığını iddia ederek yalnızca tapuda müşterek mülkiyet şeklinde kayıtlı paylardan ... ve ... adlarına kayıtlı 1/7 paylarla ilgili dava açmıştır. Diğer paylarla ilgili açılmış bir dava bulunmamaktadır. Mahkemece, bu taşınmazın da ortak miras bırakan Mustafa’dan kaldığı kabul edilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen üç mahalli bilirkişi ile davacı tanıkları ve davalı tanığının beyanları arasında çelişkiler bulunmaktadır. Mahalli bilirkişiler 101 ada 531 parselin içindeki evin ... tarafından 1953-1954 yıllarında yapıldığını ve kullanıldığını, daha sonra babasından bir miktar yer satın aldığını, bahçe yaptığını, davacı tanıklarından Sebahattin Kaya, evin 30 sene önce ... tarafından yapıldığını ve kullanıldığını ama evin yapıldığı yerin nasıl edinildiğini bilmediğini,bu yerin babasının da olabileceğini, davacı tanığı ...,101 ada 531 parsel üzerinde yer alan ev ve bahçenin ... tarafından açıldığını ve evin 50 sene önce ... tarafından yapıldığını ve kullanıldığını, davalı tanığı Hasan Özel ise, bu yerin ... tarafından kullanıldığını ve evin 1960 yılından beri bulunduğunu,10 çocuğunu da bu evde büyüttüğünü, ev ve önündeki bahçenin Ahmet’e ait olduğunu,kadastro sırasında da bu durumu tespit ettiklerini ifade etmişlerdir.Mahkemece davalı tarafın ... tarafından imar ihya edilerek kullandığına ilişkin savunması da dikkate alınarak birbiri ile çelişen bu beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiştir.
    Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının 6100 sayılı HMK.nun 243 ve 244. (HUMK.nun 258) maddeleri hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağrılmaları, aynı Kanunun 259/2 ve 290/2. (HUMK 259) maddeleri hükümleri uyarınca taşınmaz başında yapılacak keşif yerinde dinlenilerek, 101 ada 531 parsel sayılı taşınmazın öncesinin ne ve kime, tarafların murisi ...’ya mı yoksa davalılardan ...’a mı ait olduğunun, imar ihya edilip edilmediğinin, kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, zilyet ve tasarruf edildiğinin kendilerinden sorulup belirlenmesine çalışılması, beyanları arasında aykırılık çıktığı takdirde aynı Kanunun 261/1. (HUMK 265) maddesi hükmü gözönünde tutularak çelişkinin giderilmesine çalışılması, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesis edilmesi, hüküm kurulurken davacı vekilinin 14.10.2011 havale tarihli dilekçesindeki “dava konusu 101 ada 531 parselin sahipleri ...’ın çocukları olup taşınmazın ...’a ait olduğu keşifte ortaya çıkmıştır, bu sebeple masraf yapıp dosyayı diğer taşınmaz maliklerine de yöneltmek istemiyoruz” şeklindeki açıklamasının da dikkate alınması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
    Kabule göre de, dava 1/7 pay maliklerinden ... ve ... paylarına karşı açılmasına rağmen hüküm kurulurken dava konusu olmayan diğer payların da iptali sonucu doğacak şekilde 10 ada 531 parselin tamamına ait tapu kaydının iptaline karar verilerek parselin tamamından 35/352 payın davacı adına, bakiye payların da iştirakli şekilde dava dışı pay maliklerini de içine alacak şekilde tesciline karar verilmiş olması da doğru değildir.
    Açıklanan nedenle davalılar vekilinin temyiz itirazları 101 ada 531 parsel bakımından yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 101 ada 531 parselle ilgili bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 900 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı tarafa verilmesine, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 64,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 192,58 TL"nin temyiz eden davalılardan alınmasına 27.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi