3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4147 Karar No: 2013/9132 Karar Tarihi: 04.06.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/4147 Esas 2013/9132 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, yüklenici ve arsa sahibi olan davalılardan bağımsız bölüm satın alıp bedelini ödedikleri, taşınmazın teslim edilmesine rağmen tapu kaydının verilmediğini belirterek dava açtılar. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile tapu iptal-tescil taleplerinin reddine karar verdi. Davalı vekili, hükmü temyiz etti ve Yargıtay, davacıların tüketici, davalıların satıcı olduğunu belirterek, Tüketici Mahkemesi'nin görevli olması gerektiğine hükmetti ve mahkemece görevsizlik kararı verilmediği için hükmün bozulmasına karar verdi. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amaç, kapsam ve taraflar hakkındaki maddeleri de kararda açıklandı.
3. Hukuk Dairesi 2013/4147 E. , 2013/9132 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ . Taraflar arasında görülen alacak ve tapu iptal-tescil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı ... vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılardan ... vekili Av.....geldi. Aleyhine temyiz olunan davacılar vekili Av.... .... ile Av..... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 04.06.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların yüklenici ve arsa sahibi olan davalılardan bağımsız bölüm satın alıp, bedelini ödediklerini, yüklenicinin taşınmazı teslim etmesine rağmen tapu kaydını vermediklerini belirterek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile tapu iptal-tescil taleplerinin reddine, ödenen bedellerin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı (arsa sahibi) vekili temyiz etmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde davacıların yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalıların satıcı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ... için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp adı geçen davalıya verilmesine, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.