17. Hukuk Dairesi 2015/6 E. , 2015/2666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin trafik sigortacısı olduğu davalıya ait aracın dava dışı ehliyetsiz sürücü idaresinde iken meydana gelen tek taraflı kazada aracın kasasında bulunan yolculardan yaralanan ve vefat edenlerin hak sahiplerine ödeme yaptıklarını, aracın istiap haddinin aşıldığını ve yolcu taşımaya elverişli olmadığını, sigortalıya rücu şartlarının oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 353.997,24 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yapılması zorunlu olan sigortalardandır. Zorunlu sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1483. ve devamı maddelerinde düzenleşmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesinde, her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun"un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun"un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, davalının sigortalısı olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde zarar görenlere poliçe kapsamında ödeme yaptığından bahisle yaptığı ödemelerin zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince somut olayda davanın görülmesinde tüketici mahkemeleri görevlidir.
Mahkemece her ne kadar uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş ise de; mahkemenin dayandığı gerekçe yerinde değildir. Bu durumda mahkemece tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmiş olması doğru olmasa da verilen karar sonuç itibariyle doğrudur. Mahkemece verilen karar sonuç itibariyle doğru olduğundan ve ... mahkemelerinde müstakil bir tüketici mahkemesi bulunmadığından, hükmün gerekçesi değiştirilerek yukarıda açıklanan gerekçeyle düzeltilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün yukarıda açıklanan gerekçeyle düzeltilerek ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.