Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7209
Karar No: 2013/9117
Karar Tarihi: 03.06.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/7209 Esas 2013/9117 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/7209 E.  ,  2013/9117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, ... İli ....Mahallesinde (29086 Ada 1 Parsel üzerinde) inşa edilen (.... .... adlı) sitede bulunan B1 Blok 68 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, konutun yapı kullanım izninin bulunduğunu, ancak su aboneliğinin tesis edilmesi için davalı idareye başvurulduğunda kanal katılım ve şebeke hissesi bedeli adı altında 5.718,01 TL altyapı hizmet bedelinin müvekkilinden tahsil edildiğini ileri sürerek; müvekkilinden haksız tahsil edilen 5.718,01 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, Belediye Gelirleri Kanununun 87 ve 88. maddeleri ile .... Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi uyarınca idarece sunulan hizmet karşılığı ilk malikten ferdi abonelik sırasında alınan bedel olduğunu, müvekkili idarenin davacı tarafa ait bağımsız bölümün yer aldığı taşınmazın su şebekesi ve kanal hatlarını inşa ettiğini, bu nedenle ilk malik olan davacıdan davaya konu edilen altyapı hizmet bedellerinin yasa gereği tahsil edildiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; “…Uyuşmazlık; davacı tüketici ile davalı idare arasında bağıtlanan su aboneliği sözleşmesi bağlamında alt yapı giderlerinden olan kanal katılım payı ile şebeke hisse bedeli parasından davacının sorumlu tutulup tutulmayacağı konusunda toplanmaktadır. 3194 sayılı İmar Kanunu 31. maddesine göre; inşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarih olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılması mümkün değildir. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümlerin bu hizmetlerden yararlandırılacağı öngörülmüştür. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 87. ve 88. maddeleri de belediyelerce ve belediyeye bağlı müesseselerce kanalizasyon tesisi yapılması halinde bunlardan faydalanan gayrimenkul sahiplerinden kanalizasyon ve su tesislerinden harcamalarına katılma payı alınacağını öngörmüştür. Bu yasal hükümlerin bir arada değerlendirilmesi sonucunda:
    Su ve kanalizasyon bağlantıları yapılmayan binalara iskan izni verilmesi mümkün olmadığı gibi, katılma payı ödenmeden bu hizmetlerden yararlanılması da mümkün değildir. Bu bağlamda su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının yükümlüsü, yapı kullanma izni almakla yükümlü olan kişidir. Dolayısıyla su ve kanalizasyon hizmetlerinden faydalanmayan binaya iskan izninin verilmesi söz konusu değildir. Bu durumda, bir defa alınması gerekli su ve kanalizasyon harcamaları katılma payının iskan izni alınırken ödenmiş olması Yasa gereği olup, yapı kullanma izni (iskan izni) alınmış bir binaya malik ya da kiracı olarak yerleşen kişiden bir kez daha katılım payının alınmasının yasal dayanağı yoktur (bu yönde bkz. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 05.02.2007 tarih ve 11904/1270 sayılı kararı). Bundan başka, kanalizasyon sisteminin yenilenmesi ya da iyileştirilmesi çalışmalarında harcanan masraf yönünden de konut sahibinin kanal ve şebeke payı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Yukarıdaki esaslar çerçevesinde ve dosyadaki verilere uygun hazırlanmasından ötürü Mahkememizce benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıdan 13,13 TL bedel alınması gerekirken, hatalı olarak 5.718,01 TL bedel tahsil edildiği, böylece davacının davalıdan toplam 5.704,88 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli (istirdat) alacağının kanıtlandığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, maliki bulunduğu bağımsız bölüme ilişkin ferdi su aboneliğinin tesisi nedeniyle, davacının; davalı idareye kanal katılım ve şebeke tesis bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı konusundadır.
    01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87.maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır:
    a)Kanalizasyon tesisi yapılması,
    b)Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.” düzenlemesi getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi ile de su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörülmüştür.
    2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa dayalı olarak çıkarılan ...Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi ise “2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87. ve 88.maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yani; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevzi), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine .... Genel Müdürlüğünce yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
    Su ve kanalizasyon şebekelerine katılma paylarının binasız arsanın vergi değeri payına isabet eden kısmı, inşaat ruhsatının alınması aşamasında avans olarak tahsil edilir.
    Bina tamamlandıktan sonra bağımsız bölümlere veya binanın tamamına tahsis aboneliği verilmesi sırasında arsa değeri üzerinden alınan avans düşülerek, yapı değerinin emlak vergi beyanı üzerinden ayrıca %2 oranından fazla olmamak üzere katılım payı tahsil edilir” düzenlemesini içermektedir.
    Yine 3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30.maddesinin 3.fıkrasında “Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmü yer almaktadır.
    Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarece yasanın yürürlük tarihinden sonra yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış olması veya mevcutların iyileştirilmesinin yapılması halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talebe hakkı vardır. Ancak bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Ayrıca İmar Kanunu"nun 30/3. maddesi uyarınca iskân ruhsatının alınmış olması davalı idarenin kanal katılım payı istemesine engel teşkil etmez.
    Yapılan bu açıklamalardan sonra, somut olaya dönüldüğünde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun konunun uzmanı olmayan hukukçu bilirkişi tarafından düzenlendiği, raporun bu haliyle eksik olup hüküm vermeye yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde, mahkemece; davalı idarece, davacıya ait taşınmazın bulunduğu bölgede kanalizasyon ve içme suyu tesislerinin yapıldığı ve davacının bu hizmetten yararlandığı ispat edildiğinden; konunun uzmanı olan inşaat mühendisi veya mimar bilirkişi marifetiyle bu hizmetten yararlanan bağımsız bölümün ilk maliki olan davacının ödemekle yükümlü bulunduğu kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi ve sonucu dairesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi