Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/426
Karar No: 2020/7397
Karar Tarihi: 17.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/426 Esas 2020/7397 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar, 1329 parsel sayılı taşınmazın satış vaadi sözleşmesiyle davacılara satıldığını ve sonradan yapılan binaların satış vaadi sözleşmesine konu olmadığını belirtip, davanın husumet ve hukuki yarar yokluğundan reddedilmesini savunmuşlardır. İlk derece mahkemesi, davalıların adına kayıtlı taşınmaz hisselerinin tapu kayıtlarının iptal edilerek davacıların adına tesciline karar vermiştir. Ancak, bu kararın hükmedilen dava değeri üzerinden harç ve vekalet ücreti hesaplanması doğru değildir. Satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmazların sonradan yapılan binalar hariç bedeli esas alınmalıdır. Bu nedenlerle, davalıların temyiz itirazları kabul edilmiş ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun 29. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve 716. maddeleri ile Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri resmi şekil şartına bağlı ve borç yükleyen sözleşme türleri olarak kabul edilmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2020/426 E.  ,  2020/7397 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/01/2017 tarihinde verilen dilekçeyle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 10/05/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vd. vekili tarafından talep edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vd. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17/11/2020 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vd. Vekili Av. ..., karşı taraftan davacılar vekili Av. ...geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bağlandı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacılar vekili, davalıların ... ili, ... ilçesi, ...Köyü, 1329 parsel sayılı taşınmazdaki ..."dan kendilerine intikal edecek olan miras hisselerini ... 2. Noterliği"nin 25.07.1995 tarih ve 18580 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesiyle davacılara sattıklarını beyan ederek dava konusu taşınmazda davalılar adına olan hisselerin tapularının iptal edilerek davacılar adına tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili beyan dilekçesinde, davaya konu satış vaadi sözleşmesinin 10 yıllık zamanaşımına uğradığını, sözleşmede belirlenen bedelin davalılara ödenmediğini, taşınmaz kadastro parseliyken usul ve yasaya aykırı olan satış vaadi sözleşmesine konu olduğunu, taşınmaz imar görünce satış vaadi sözleşmesinin ortadan kalktığını, taşınmaz cins ve vasıf değiştirdiğini, 3. kişilerin de hissedar olduğunu, davacıların bu yeni durum karşısında tarafı sıfatı olmadığını belirterek davanın husumet ve hukuki yarar yokluğundan reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile, ... ili, ... ilçesi, ...Mahallesi, 367 ada 12 parsel , 367 ada 13 parsel, 367 ada 14 parsel, 367 ada 15 parsel, 367 ada 16 parsel, 367 ada 17 parsel ve 368 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazların davalılar ..., ... ve ... adına olan hisselerin tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptalleri ile , her bir hissenin davacılar ..., ..., ... ve ... adına eşit oranda tesciline karar verilmiştir.
    Davalı ... ve ... vekilinin istinaf talebi, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili duruşmalı temyiz isteminde bulunmuştur.
    Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Somut olayda, davalı ... ve ... vekili tarafından davaya konu satış vaadi sözleşmesine sadece 1329 parsel sayılı taşınmazın konu edildiği, taşınmazların üzerine yapılan binaların satış vaadi sözleşmesinden sonra davacılar tarafından yapıldığı iddia edilmektedir. Bu husus üzerinde davacı tarafın itirazının bulunmaması halinde mahkemece, harç ve vekalet ücretine esas alınacak dava değeri hesaplanırken satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmazların sonradan yapıldığı söylenen binalar hariç olmak üzere dava tarihi itibariyle bedeli dikkate alınmalıdır. Mahkemece yeterli araştırma yapılmadan dava konusu taşınmazların üzerindeki binaların da satış vaadi sözleşmesine konu olduğu kabul edilerek dava değerinin belirlenmesi, bu bedel üzerinden harç ve vekalet ücretin hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.540,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar ... ve ...’ya verilmesine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 17.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.Başkan


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi