17. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/6067 Karar No: 2020/4593 Karar Tarihi: 09.07.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6067 Esas 2020/4593 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2019/6067 E. , 2020/4593 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline sigortalı iş yerinin üst katında bulunan davalının kullanımındaki taşınmazdan sigortalı iş yerine su sirayet etmesi nedeni ile sigortalı iş yerinde hasar oluştuğunu, oluşan hasar sebebi ile müvekkilince sigortalıya 28.944,00 TL ödendiğini, ödenenin rücuan tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini açıklayıp itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, itirazın iptali davası açmak için gereken bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, zararın müvekkilden kaynaklandığına dair resmi tespit bulunmadığını, gerçekte zararın taşınmaza bitişik eklentiden kaynaklandığını, müvekkilinin zarardan sorumlu olmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, iş yeri sigorta sözleşmesi nedeniyle rücuen alacak istemine dayalı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde müvekkiline sigortalı iş yerine davalının kullanımında olan taşınmazdan su sızması neticesinde sigortalı iş yerinin hasarlandığını ileri sürerek zarar sorumlularından alacak isteminde bulunmuştur. Bu tür davalarda görevli mahkemenin sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir. (24.03.1944 tarih, 1944-9 sayılı İBK) Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesinde Sulh hukuk mahkemelerinin görevleri düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda, davacı, sigortalısına ödediği tazminatı sorumlu davalıya rücu etmektedir. Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki ilişki kira ilişkisinden kaynaklanmadığı gibi davaya konu taşınmaz üzerinde kat mülkiyetine veya kat irtifakına da geçilmediği tapu kaydından anlaşılmaktadır. Eldeki davada uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle mahkemece asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma ilamının neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.