17. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/12474 Karar No: 2015/2656 Karar Tarihi: 12.02.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/12474 Esas 2015/2656 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2013/12474 E. , 2015/2656 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili; davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın neden olduğu trafik kazasında yaya olan müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını, müvekkilinin hayatını sakat olarak idame ettirecek olması nedeniyle manevi yönden zarar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... kazaya karışan aracın kazadan önce diğer davalının çalışanı olduğu şirkete uzun süreli olarak kiraladıklarından işleten sıfatlarının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı ...; zamanaşımı süresinin dolduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, davacının manevi tazminat talebinden zımnen feragat ettiğini ve talebin yüksek olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline, davalı şirket yönünden ise davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli, davacının yaralanmasının niteliği ve diğer hususlar gözetildiğinde, takdir olunan manevi tazminat miktarının düşük olduğu görülmüş ve davacı için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.