Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiple ilgili olarak borçlu vekilleri şikayet dilekçesinde, kredinin teminatı olarak takibe konu çek ile diğer başka müşteri çek ve senetlerinin bankaya verildiğini, işlemiş faizi ve faiz oranını kabul etmediklerini, çeke istinaden yapılan 14.000,00 YTL ödemenin takipte dikkate alınmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir.
Alacaklı bankanın davaya karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde, taraflar arasında bir kredi sözleşmesinin olduğunun kabul edilmiş ise de; söz konusu senetlerin teminat olarak verildiği ileri sürülmemiş, alacağa istinaden takibe konulduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, alacaklı bankanın cevap dilekçesindeki ifadelerden çekin bankaya kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğinin zımnen kabul edildiğinden bahisle davacı yönünden takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, borçlunun diğer itirazları incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.