Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sanık ..."in temyiz dilekçesi içeriğinden hükmü sanık sıfatıyla temyiz ettiği anlaşılmakla dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Olay günü müştekiler ..."in çocukları ile ..."nın çocuklarının kavga ettikleri, çocukların kavgasından bir müddet sonra müştekiler ... ile annesi ..."nın müşteki ... ve ailesinin evlerinin olduğu yere giderek yaşanan olay nedeniyle tartışmayı devam ettirmeleri üzerine dava konusu olayların yaşandığının anlaşılması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre sanık ... hakkında kasten yaralama yönünden TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanık ..."e isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanık ..."in hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 1 nolu bozma dışında diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.