13. Hukuk Dairesi 2016/26144 E. , 2019/12202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, murisleri ..."nin Akbank ... Şubesi"nden tüketici kredisi kullanan ... ...nın kredisi için kendisine ait 1023 Ada 104 parselde kayıtlı taşınmazını banka lehine teminat olarak ipotek ettirdiğini, 19/08/2013 tarihinde kredi borcunun ödeme planından erken kapatılarak bu krediden kaynaklı borcun sona erdiğini, buna rağmen Turgutlu Noterliğinin 26/09/2013 tarihli işlemi ile davalılar Akbank ve ... arasında alacağın devri sözleşmesinin yapıldığını, bu sözleşme ile Akbank’ın, alacağının 23.950,00 TL"lik kısmını teminatları ile birlikte ..."a temlik ettiğini, krediden doğan alacağın 19/08/2013 tarihinde sona erdiğinden bu alacağa bağlı teminat olan ipoteğin de bu tarihte sona erdiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; davacıların murisine ait taşınmaz üzerine dava dışı ... Arı tarafından davalı bankadan kullanılan tüketici kredisinin teminatı amacıyla ipotek konulduğu, kredi borcunun erken kapatılmasına rağmen banka tarafından alacağın diğer davalıya temlik edildiği ileri sürülerek, ipoteğin kaldırılmasının talep edildiği anlaşıldığından ihtilafın 4077 sayılı Yasa çerçevesinde çözümü gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.