Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4871
Karar No: 2020/4592
Karar Tarihi: 09.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4871 Esas 2020/4592 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemidir. Davacı, murisinin kullandığı kredi için davalı tarafından düzenlenen sigorta poliçesi kapsamında ödeme yapılmadığını ve kalan borç nedeniyle icra takibi başlatıldığını belirterek teminat bedelinin ve icra takip masraflarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme sigorta poliçesinde dava dışı bankanın hak sahibi olduğunu ve davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından yapılan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacının bunu istemesi mümkündür. Kredi borcu poliçe teminatından daha düşük miktarda ise onay gerekli değildir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu madde 238, 239, 272, 289.
17. Hukuk Dairesi         2019/4871 E.  ,  2020/4592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin murisinin kullandığı banka kredisini teminat altına almak amacıyla davalı tarafından hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, poliçe süresi içinde sigortalının öldüğünü, davalının poliçe tanzimini sırasında sağlık durumuyla ilgili doğru beyan yükümlülüğüne uyulmadığı gerekçesiyle ödeme yapmadığını, kalan kredi borcu için davalı tarafından icra takibi başlatıldığını belirterek poliçe teminat bedelinin ve icra takibi faiz ve masraflarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, poliçeden dolayı tazminat talep hakkının kredi veren bankaya ait olduğunu ve davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; sigorta poliçesinde dava dışı kredi veren banka 1. dereceden hak sahibi olduğu, bankanın da davaya muvafakat vermediği, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda, sigorta poliçesinin dava dışı banka tarafından açılan krediye teminat olarak düzenlendiği, dava dışı bankanın poliçede dain mürtehin sıfatı ile yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacının bunu istemesi mümkündür. Kredi borcunun poliçe teminatından daha düşük miktarda olduğu durumda kredi borcunun artan kısım için bankanın onayına da ihtiyaç bulunmamaktadır.
    Yargılama sırasında dava dışı bankadan davaya muvafakat edip etmediği sorulmuş, bankaca verilen cevabi yazıda davaya muvafakat etmediği, sigorta bedelinin takibe intikal etmiş borca mahsubunun gerektiği bildirilmiştir. Dain mürtehin sıfatına haiz bankanın davaya muvafakat etmemesi üzerine mahkemece 18.02.2016 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine temyiz incelemesi aşamasında dava dışı banka, kredi borcunun bulunmadığını ve dain mürtehin kaydının devam etmediğini bildirmiştir.
    Mürtehinin davaya muvafakati ya da kredi borcunun ödenmesine ilişkin hususun, sonradan tamamlanabilir dava şartı olduğu gözetildiğinde bankanın dain mürtehin kaydının devam etmediğine ilişkin yazı cevabı karşısında bankanın davaya muvafakatına gerek kalmayıp davacının aktif dava ehliyetlerinin bulunduğunun gözetilerek işin esasına girilerek karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Kabule göre de; poliçede mürtehin kaydı bulunan dava dışı banka tarafından, bakiye kredi borcunun tahsili için davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeni ile mürtehinin davaya muvafakati ya da kredi borcunun ödenmesine ilişkin hususun, sonradan tamamlanabilir dava şartı olduğu gözetilerek, davacı tarafından yapılan kredi borcu ödemeleri araştırılıp aktif dava ehliyetinin değerlendirilmesi gerekirken, hiçbir araştırma yapılmadan dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Kaldı ki kredi alacağına kavuşmak maksadı ile icra takibine girişen bankanın davaya muvafakatinin aranmasına da bu durumda gerek bulunmamaktadır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi