3. Ceza Dairesi 2018/7876 E. , 2019/4121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat sanıklar... ve... müdafiileri
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik TCK’nin 105/1. maddesi gereğince kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz üzerine Erzincan Ağır Ceza Mahkemesinin 24.04.2013 tarih 2013/194 değişik iş numaralı evrakı ile değerlendirildiği anlaşılmakla, bu hüküm inceleme dışı bırakılmıştır.
1) Sanık ... hakkında TCK’nin 106/1, 125/1, 106/2-a maddeleri gereğince kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında TCK’nin 106/2-a maddesinde düzenlenen tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden; Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nin 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasının kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında ...’e yönelik yaralamaya teşebbüs, sanık ... hakkında ...’i yaralama, sanık ... hakkında ...’i yaralama eylemlerinden kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekillerinin temyiz itirazının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında ...’i yaralama suçu yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Katılan ... hakkında ... Devlet Hastanesi Acil Servisinde düzenlenen 05.03.2012 tarihli ilk raporda “sağ zygomatik ön bölge 4 cm çaplı hematom, hematom altında maksilla ön ve yan duvarında kırık, nazal kemikte kırık, skleral hiperemi ve genel olarak yüz sağ bölümünde yaygın ekimotik alanlar, hayati tehlike yoktur, basit tıbbi müdahale ile giderilemez, kalıcı raporu KBB ve göz ve plastik cerrahi uzmanı tarafından verilecek” ibarelerinin bulunduğu,
... Devlet Hastanesi Acil Servisinde düzenlenen 05.03.2012 tarihli ikinci raporda “müşahede altında bulantı kusması olması üzerine kontrol tomografisinde mevcut durumuna ek olarak subaraknoid kanama gelişmiştir, hayati tehlike yoktur, basit tıbbi müdahale ile giderilemez, giderilemez, kati rapor beyin cerrahi uzmanınca verilecek” şeklinde ibare bulunduğu,
... Gazi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin 14.03.2012 tarihli beyin ve sinir cerrahi uzmanınca düzenlenen üçüncü raporunda “travmaya bağlı beyin hasarı ve subaraknoid kanama, hayati tehlikeye sokmuş, basit tıbbi müdahale ile düzelir” şeklinde ibarelerin bulunduğu,
Katılan ...’in yaralanmasına ilişkin düzenlenen kesin raporların Adli Tıp kriterlerine uygun olmayıp, hüküm kurmak için yetersiz oldukları gözetilmeden, katılanın geçici ve kesin raporları ile yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi evrakları en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilmek suretiyle kemik kırığının hayati fonksiyonlara etki derecesi, yaralanmanın hayati tehlikeye neden olup olmadığı, yaralanmanın sabit ize neden olup olmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilir giderilemeyeceği hususlarını da içeren, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerekirken, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Kabule göre; Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmanın, yaşamını tehlikeye soktuğu ve kemik kırığına neden olduğunun anlaşılması karşısında; birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanık hakkında TCK"nin 86/1 maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastının yoğunluğu da dikkate alınarak TCK"nin 61. ve TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 28.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.