Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27203 Esas 2016/2557 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/27203
Karar No: 2016/2557
Karar Tarihi: 15.03.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27203 Esas 2016/2557 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, acentelik sözleşmesine göre tahsil ettiği primlerden vergiler ve komisyon düşüldükten sonra kalan kısmı firma hesabına en geç bir hafta sonra ulaştırmakla yükümlüydü ancak ödemelerini zamanında yapmadı. Firma tarafından noter kanalıyla ihtarname çekildi ve mutabakat planı hazırlandı ancak sanık borcunu ödemedi. Sanık, prim alacaklarını tahsil ederek firma hesabına aktarmadı. Mahkeme, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullandığını tespit etti ve cezalandırdı. Kararda, sanığın eylemi için TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğine dikkat çekildi.
TCK'nın 43/1. maddesi, bir suçun birden fazla zaman ve yerde işlenmesi halinde cezalandırmada her işlem için ayrı ayrı hüküm verilmesi yerine, en ağır cezanın verilmesini öngörmektedir.

15. Ceza Dairesi 2013/27203 E. , 2016/2557 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
...... yetkilisi olan sanığın, katılan ...... acentesi olarak çalıştığı, acentelik sözleşmenin 10. maddesi gereğince, acentenin bir hafta süresince tahsil ettiği primlerden ödemekle mükellef olduğu vergiler ve acentelik komisyonunu düştükten sonra kalan kısmını en geç ertesi haftanın son iş gününün bitimine kadar firmaya ulaştırması gerektiğinin yazılı olduğu, sanığın belirtilen şekilde ödemesi gereken primleri zamanında ödememesi üzerine, katılan firma tarafından kendisine prim borcunun bir an önce ödenmesi için 01/04/2010 tarihinde noter kanalıyla ihtarname çekildiği, daha sonra sanığın katılan firma ile mutabakat planı hazırlayarak borçlu olduğu kısmı ödemeyi kabul ettiği, ancak borcunu yine ödemediği, bunun üzerine katılan firmanın 07/09/2010 tarihli noter işlemiyle fesihname göndererek sanığı yetkilerinden azlettiği, sanığın bu şekilde prim alacaklarından tahsil ettiği 124.335,88 TL"yi katılan firma hesabına aktarmadığı anlaşılmakla; eylemin hizmet nedniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın eylemini, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.