3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/7190 Karar No: 2013/9099 Karar Tarihi: 03.06.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/7190 Esas 2013/9099 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı ile yaptığı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde ödediği bedel karşılığı taşınmazın tapusunu alamadığını ileri sürerek tazminat talep etmiştir. Mahkeme, sözleşme tarihinde ödenen bedelin güncellenmiş karşılığı olan 3.674,34 TL'nin tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak, taşınmazın üçüncü bir kişiye satıldığı ve ifanın imkansız hale geldiği tartışmasız olduğundan, hüküm usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Kararda, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmelerinin iki tarafa borç yükleyen ve edimini yerine getiren tarafın karşı tarafın edimini yerine getirmesini talep edebileceği, bu nedenle sözleşmenin geçerli olduğu vurgulanmıştır. Kanun maddesi olarak, sözleşmenin geçerliliği ve tazminat talebi hakkındaki hükümler Madde 620 ve Madde 1143'te yer almaktadır.
3. Hukuk Dairesi 2013/7190 E. , 2013/9099 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı,.... 9. Noterliğinin 18.11.2005 tarih ve 27511 sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye göre taşınmazın satış bedelinin tamamını ödemesine rağmen, davalının taşınmazın tapusunu vermediği gibi, 3.bir şahsa devredildiğini öğrendiğini ileri sürerek, taşınmaz için ödenen 2.000,00 TL"ye karşılık fazla hakları saklı tutularak 10.000,00 TL"nin ve yapı bedeli 3.000,00 TL"nin (taşınmazın değeri gözetilerek ve güncellenerek bilirkişilerce belirlenecek bedelden fazla talep hakkı saklı kalmak kaydıyla) davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşme tarihinde ödenen bedelin bilirkişi raporu ile belirlenen denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihindeki karşılığı 3.674,34 TL"nin tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı ile davalı arasında düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi Kanunun öngördüğü resmi şekilde düzenlendiği için geçerlidir. Tam iki tarafa borç yükleyen bu sözleşmelerde edimini yerine getiren taraf, karşı taraftan da edimini yerine getirmesini isteyebilecektir. Davacı, noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın üçüncü kişiye satıldığından bahisle tazminat talebinde bulunmuştur. Taşınmazın davalı tarafından üçüncü kişiye satıldığı ve ifanın artık imkansız hale geldiği tartışmasızdır. Öyle olunca, mahkemece ifanın imkânsız hale geldiği 3.kişiye satış tarihi itibariyle, taşınmazın rayiç değerinin bilirkişi marifetiyle tespiti ile belirlenen bedele hükmedilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.