13. Ceza Dairesi Esas No: 2012/20915 Karar No: 2013/1476 Karar Tarihi: 24.01.2013
Hırsızlık - mala zarar vermek - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/20915 Esas 2013/1476 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde sanıkların hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkum edildiği ve mahkemenin verdiği kararın temyiz edildiği belirtiliyor. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin kararına atıfta bulunularak, hükümlerin kesin nitelikte olmadığı ve sanığın kısmi iadesi konusunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği vurgulanıyor. Ancak, sanık hakkında verilen para cezalarının hapse çevrilemeyeceği hususuna uyulmadığı için kararın bozulduğu ve yeniden düzenlenerek onandığı belirtiliyor. Kararda Kanunlar ise 5275 sayılı Yasanın 106/4. maddesi ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322. maddesi olarak belirtiliyor.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/20915 E. , 2013/1476 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık,mala zarar vermek, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında, mağdur ..."ya yönelik mala zarar verme suçundan ve bu dosya ile birleştirilen sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davalarına ilişkin zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması olanaklı görülmüştür. Anayasa mahkemesinin 23.07.2009 tarih 2006/65-2009/114 sayılı, 07.10.2010 yürürlük tarihli kararı nazara alınarak karar tarihi itibariyle hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin kesin nitelikte olmadığı kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın yakalandıktan sonra çaldığı 400 TL paranın daha yerini söyleyerek katılan ..."e iadesinin sağladığının anlaşılması karşısında, öncelikle katılana kısmi iadeye rıza gösterip göstermediği sorulduktan sonra rızası var ise etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekirken 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinin yazılı şekilde uygulanması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 18 yaşından küçük olan sanık hakkında hükmedilen para cezalarının ödenmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceği gözetilmeyerek 5275 sayılı Yasanın 106/4. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA,bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına” ilişkin bölümlerin ayrı ayrı çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.