13. Hukuk Dairesi 2016/27734 E. , 2019/12198 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 24.10.2013 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle öncelikle maluliyetinin tespiti ve iş kazası maaşının bağlanması için 09.06.2014 tarihinde Beyşehir Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatı sonucu davalının maluliyet oranının %36 olarak belirlendiğini, davalı adına ... 6.İş Mahkemesinin 2015/840 Esas sayılı dosyasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminat talepli davayı 12.08.2015 tarihinde açtığını, ilk duruşma gününün 10.12.2015 tarih olarak belirlendiğini, davalının İscehisar Noterliği"nin 08.10.2015 tarihli azilnamesi ile haksız ve gerekçesiz olarak kendisini azlettiğini ileri sürerek; vekalet ücreti ve masraf alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 470,30 TL masraf alacağının faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile haksız azil nedeniyle hak etmiş olduğu vekalet ücreti ve masraf alacağının tahsilini istemiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Davacı, eldeki dava ile haksız azil nedeniyle vekalet ücreti ve masraf talebinde bulunmuş olup vekalet ücreti alacağı talebi iş mahkemesinde takip edilen dosyaya ilişkindir. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. O halde mahkemece, davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.