20. Hukuk Dairesi 2014/2405 E. , 2014/5236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu ... Köyü 120 ada 14 parsel sayılı taşınmaz, hali arazi niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazın miras bırakanı babası ..."dan intkal ettiğini, zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tüm mirasçıları adlarına payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davacının kabulüne, 120 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/06/2011 tarih ve 2011/4639 - 8213 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Her ne kadar; mahkemece, dava konusu yerin öncesinde davacının dedesi ... oğlu ..."na, onun ölümünden sonra da davacının babasına kaldığı, davacının dedesinin dava konusu yeri tarım arazisi olarak kullandığı, davacının babasının da aynı şekilde kullanmakta iken, 20 sene önce dava konusu yere çam ağaçları diktiği, çam ağaçlarının sıralı ve düzgün bir şekilde dikilmiş olduğu, orman bilirkişisinin raporunda dava konusu yerin Devlet ormanı sayılmayan yerlerden olduğunun bildirildiği, 1937 tarihli vergi kaydının dava konusu yere ait olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, orman bilirkişi raporunda, keşifte uygulandığı bildirilen 1960 tarihli memleket haritasında yeşil renkli ancak meyve ağacı rumuzlu orman olmayan alanda kaldığı, 1993 tarihli memleket haritasında ise yeşil renkle orman alanında kaldığının bildirildiği, rapora eklenen harita örneklerinde ise gerek 1960 tarihli memleket haritasında gerekse 1993 tarihli memleket haritasında yeşil renkli alanda işaretlendiği üzerindeki işaretlerde ise hiçbir farklılık bulunmadığı gözlenmiş olup, bu yerin öncesinde meyve ağaçları ile kaplı olup olmadığı hususu, çevredeki diğer parsellerin durumu da gözetilip eski tarihli hava fotoğrafı uygulanarak saptanmaksızın, eksik inceleme ile öncesi itibarıyla orman olmayan yerlerden olduğunun kabulünün doğru olmadığı, bu nedenle, taşınmazın içinde yer aldığı 120 adadaki tüm parseller hakkındaki kadastro tesbit tutanaklarının ve varsa dayanağı kayıtlarının, tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının iktisap nedeni ve tarihi yazılı olarak, tapu kaydı kadastro tespitine itiraz davası sonucunda hükmen oluşmuş ise hüküm dosyaları ile birlikte, ayrıca bu taşınmazların tamamının bir arada görülebildiği kadastro pafta örneği, eski tarihli ve yakın tarihli hava fotoğraflarının getirtilerek yeniden orman araştırması yapılması taşınmazın 6831 sayılı Kanun"un 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklık konumunda olup olmadığının belirlenmesi"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacının davasının kabulü ile ... İlçesi, ... Köyü 120 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davalı ... yapılan tesbitinin iptali ile davacının babası olan ... oğlu ... mirasçıları adına miras hisseleri nispetinde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. madde hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 08/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.