Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/5268 Esas 2020/5838 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5268
Karar No: 2020/5838
Karar Tarihi: 27.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/5268 Esas 2020/5838 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, 112 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir kısmında zilyetlik ve mülk edinme koşullarının gerçekleştiğini iddia ederek, tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkeme, yerel bilirkişilerin verdiği beyanlar doğrultusunda davacının taşınmazı tarım arazisi olarak kullanmadığını ve belirtilen süre kullanılmaması nedeniyle terk koşullarının gerçekleştiğini tespit ederek, davacının kazanım koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varmış ve davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay da bozma ilamında aynı yönde karar vermiş ve mahkemenin kararı doğru bulunmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi olarak yer almaktadır.
16. Hukuk Dairesi         2018/5268 E.  ,  2020/5838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece, çekişmeli 112 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 09.09.2014 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda 31.705,13 metrekare yüzölçümlü olarak gösterilen kısmının davacının dayandığı 17.04.1975 tarih ve 5 sayılı tapu kaydının kapsamında kaldığı ve bu kısım üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen kararın dosya kapsamına uygun bulunmadığı, davacı ..."ın dayandığı kendi adına kayıtlı 17.04.1975 tarih ve 5 sıra numaralı “4 hektar” yüzölçümündeki tapu kaydının “dere” sınırları nedeni ile değişebilir sınırlı olup miktarı ile geçerli olduğu, sözü edilen tapu kaydının kadastro çalışmaları sırasında miktarından fazla şekilde (92.441,17 metrekare) çekişmeli taşınmaza komşu 112 ada 10 parsel sayılı taşınmaza davacı adına revizyon gördüğü ve anılan parselin kadastro tespitinin kesinleştiği, bu nedenle, kayıt kapsamı 112 ada 10 parselde davacı adına tespit ve tescil edildiğinden, davacının bu tapu kaydına dayalı olarak hakkının varlığından söz edilemeyeceği, bu durumda, davacı taraf yararına kadastro çalışmalarının yapıldığı 2006 yılı itibariyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesi gerektiği, her ne kadar, mahallinde yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler tarafından, çekişmeli taşınmazın arpa, buğday, mısır ve nohut ekmek sureti ile tarım arazisi olarak davacı tarafından kullanıldığı beyan edilmiş ise de, keşif sonucu dosyaya sunulan 14.7.2014 havale tarihli ziraat bilirkişi raporunda taşınmazda çok uzun yıllardır işlemeli tarım yapılmadığının (en az 30-35 yıl) ve doğal bitki örtüsü ile örtülü olduğunun belirtildiği, taşınmaz üzerinde davacının öncesinde zilyetliği bulunsa dahi taşınmazın belirtilen süre kullanılmaması nedeniyle terk koşullarının gerçekleştiği, dolayısı ile davacı lehine belirtilen bölümde zilyetlikle kazanım koşullarının da gerçekleşmediği açıklanarak, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne yönelik yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.