Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2977
Karar No: 2019/4466
Karar Tarihi: 26.06.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/2977 Esas 2019/4466 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/2977 E.  ,  2019/4466 K.

    "İçtihat Metni"

    .......

    Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15/11/2018 gün ve 2016/12960 E. - 2018/7414 K. sayılı ilâmıyla davacıların temyiz itirazlarının reddine davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 10/07/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacılar murisi ......adına kayıtlı 1775 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucunda 1707 ada 2 parsele dahil edildiğini ve murisin tapuda isminin.... şeklinde yazıldığını, 1707 ada 2 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından biri tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında murisin adının tapuda yanlış yazılması nedeniyle murise kayyım tayin edilerek davanın sonuçlandırıldığını ve taşınmazın çok düşük bir bedelle satıldığını, kendilerini murisin payı olarak 9.494,38 TL ödendiğini, kayyımlığın kaldırılması için açtıkları davada kayyım için 750 TL kendi vekilleri için ise 1500 TL vekalet ücreti ödediklerini, bu masraflar düşüldükten sonra ellerine 7244,38 TL geçtiğini, tapudaki hatalı kayıt nedeniyle taşınmazın gerçek değeri ile ellerine geçen miktar arasındaki fark kadar müvekkillerinin zarar gördüğünü belirterek şimdilik 1.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 25/04/2016 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile talebini 8.837,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 6.587,30 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmekle Dairenin 15/11/2018 tarihli ve 2016/12960 – 2018/7414 E.K. sayılı kararıyla [Dava TMK" nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacıların murisi ..... adına tapuda kayıtlı olan 1775 parselin, imar uygulaması sonucu 1707 ada 2 parsel olarak tescil edildiği, imar uygulaması sırasında belediye tarafından düzenlenen tescil sayfasına malikin ad ve soyadının hatalı yazılmasından dolayı, tapu kütüğünün malik sütununa da 392/2400 hisse sahibi olarak malikin ...... olarak yazıldığı, 20/10/2009 tarihinde taşınmazın diğer hissedarları tarafından açılan ...... sayılı dosyasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında tapu maliki görünen .....adlı kişinin kim olduğu belirlenemediğinden, .... Mahkemesinin 2010/658 E- 2010/1120 K sayılı ilamıyla 3561 sayılı Kanun gereğince kendisine temsil kayyımı olarak ......atandığı, ortaklığın giderilmesi davasında tapu malikinin kayyım tarafından temsil edildiği ve yapılan yargılama sonucu 1707 ada 2 parseldeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiği ve hükmün 02/02/2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine,
    ......
    .....tarafından açık arttırma ile yapılan satış sonucu taşınmazın 12/06/2012 tarihinde 60.520,00 TL bedelle ihale katılımcısı ....adına satıldığı, taşınmazın 22/06/2012 tarihinde .....adına tescil edildiği, satış bedelinden genel masraflar düşüldükten sonra tapu malikinin hissesine düşen 8.748,26 TL"nin 28/06/2012 tarihinde kayyıma ödendiği, gerçek tapu maliki olan ......mirasçıları tarafından murislerine atanan kayyımlığın kaldırılması ve satış bedelinin mirasçılarına ödenmesi için açılan dava sonucu ......2014/1512 E- 2015/476 K. sayılı dosyasında kayyımlığın kaldırılmasına karar verildiği ve 05/05/2015 tarihinde ise davacılara hisselerine düşen satış bedelinin ödendiği, davacıların ise eldeki davayı 10/07/2015 tarihinde TMK"nın 1007. maddesine dayalı olarak açtıkları anlaşılmıştır.
    1-Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden: 4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, burada Devletin sorumluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, Devletin sorumluğu için önem taşımayıp, sadece Devletin, memuruna rücuu sırasındaki iç ilişki de önemlidir.
    Somut olayda davacılar tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle açılan ortaklığın giderilmesi davasından haberdar olmadıkları ve taşınmazın icra kanalıyla satışa konu edilerek çok düşük bir bedelle satıldığını ve zarara uğradıklarını, zararın hatalı tescil nedeniyle oluştuğunu ileri sürerek tazminat talep etmişlerse de, ortaklığın giderilmesi davası sırasında murislerini 3561 sayılı Kanun uyarınca temsil etmek ve mal varlığını yönetmek üzere .......kayyım olarak atandığı, taşınmazın satış memurluğunca açık arttıma usulüne göre satışının yapıldığı, davacıların murisin hissesine düşen satış bedelinin masraflar düşüldükten sonra kayyıma ödendiği ve akabinde de kayyım tarafından davacılara ödendiği anlaşıldığından davacıların tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle uğramış oldukları bir zararın bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Davacıların temyiz itirazları yönünden ise: Yukarıda açıklandığı üzere, davacıların TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Devletin sorumluluğunu gerektiren bir zararlarının oluşmadığından davacıların temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Sonuç: : 1-) Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, 2-) İki nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının reddine] karar verilmiştir.
    Bu kere davacılar vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    1) Davacılar vekilinin, tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle açılan ortaklığın giderilmesi davasından haberdar olmadıkları ve taşınmazın icra kanalıyla satışa konu edilerek çok düşük bir bedelle satıldığı ve zarara uğradıklarına ilişkin itirazları bakımından dosya tekrar incelendiğinde; taşınmazın müşterek mülkiyete konu bir yer olması ve paydaşlardan birinin satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemesi, satış memurluğunca da açık arttırma usulüne göre satışının yapılmış olması karşısında davacıların murisine ulaşılmış olsaydı bile aynı prosedür takip edilerek satış gerçekleşeceğinden dolayı davacıların satış yapılması nedeniyle bir başka deyişle tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle uğramış oldukları bir zarar bulunmadığından bu taleplerine ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu nedenle davacılar vekilinin söz konusu itiraza ilişkin karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    2) Davacılar vekilinin, davacıların murisinin isminin yanlış yazılmış olmasından kaynaklanan kayyım atanma kararının kaldırılması için yapmış oldukları masrafların tazminine ilişkin itirazları bakımından dosya tekrar incelendiğinde ise; davacıların murisi....adına tapuda kayıtlı olan 1775 parselin, imar uygulaması sonucu 1707 ada 2 parsel
    ....
    olarak tescili sırasında belediye tarafından düzenlenen tescil sayfasına malikin ad ve soyadının hatalı yazılmasından dolayı, tapu kütüğünün malik sütununa da 392/2400 hisse sahibi olarak malikin ....olarak yazıldığı ve taşınmazın diğer hissedarları tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında tapu maliki görünen ....adlı kişinin kim olduğu belirlenemediğinden,...sayılı ilamıyla 3561 sayılı Kanun gereğince kendisine temsil kayyımı olarak ...., ortaklığın giderilmesi davasında tapu malikinin kayyım tarafından temsil edildiği, gerçek tapu maliki olan ...mirasçıları tarafından murislerine atanan kayyımlığın kaldırılması ve satış bedelinin mirasçılarına ödenmesi için açılan dava sonucu .... sayılı dosyasında kayyımlığın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmış olup, davacıların murisinin isminin yanlış yazılmış olmasından kaynaklanan kayyım atanma kararının kaldırılması için yapmış oldukları kayyım için 750 TL kendi vekilleri için ise 1500 TL vekalet ücreti ödenmesinin tapu müdürlüğünce davacıların murisinin isminin yanlış yazılmasından kaynaklandığı ve bu masrafların bu yanlışın düzeltilmesi için yapıldığı anlaşıldığından, MK’nın 1007. maddesi kapsamında Devletin bu giderlerden sorumlu olması gerektiği açıktır. Mahkemece sadece davacıların kayyım atanma kararının kaldırılması yönünden yapmış oldukları toplam 2.250 TL masrafın davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi gerekirken bu taleplerinin dikkate alınmadan ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle uğradıkları zarardan ötürü kısmen kabul kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu nedenle davacılar vekilinin söz konusu itiraza ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının REDDİNE; iki numaralı bentde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15/11/2018 tarihli 2016/12960 – 2018/7414 E.K. sayılı kararının kaldırılarak, 03/05/2016 tarihli ve 2015/641-2016/455 E.K. sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 26/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi