Nitelikli dolandırıcılık- resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8434 Esas 2016/4944 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık- resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK"nın 204/1, 62, 63 ve 53 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyet
2-TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2-4, 63 ve 53 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 10.240,00 TL adli para cezası ile mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılandan almış olduğu malzemeler karşılığı vermiş olduğu, 7.300.TL bedelli çekin çalıntı olduğu, keşideci imzası sahte atılmak suretiyle piyasaya sürüldüğü, bu şekilde sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Suça konu çek üzerinde keşideci imzasına yönelik inceleme yapılmaması, ayrıca çek ile ilgili mevcut bilirkişi raporuna göre iğfal kabiliyeti ile ilgili görüş bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, suça konu çekin ön yüzündeki yazı, rakam ve keşideci adına atılan imzaların, keşideci şirketin suç tarihinde yetkilileri ile sanık ...’e ait olup olmadığına dair imza incelemesi yapılması, suça konu edilen çekin celp edilip incelenerek kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığının tespiti, ayrıca söz konusu çekin getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının denetime elverişli şekilde tespit edilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2-Kabule göre de;
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.