Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/13077 Esas 2016/23531 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.10.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.



KARŞI OY

Dosya kapsamına göre, alt işveren işçisi olarak 01.11.2001-04.03.2013 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalışan davacı hakkında devam eden boşanma davası sırasında 14.04.2011 tarihli ara kararı ile hükmolunan tedbir nafakasından dolayı 15.06.2011 tarihinde birikmiş nafaka alacağı ve devam edecek aylık nafakaların ödenmesi için icra takibine geçildiği, 29.03.2012 tarihli talep ile işçinin maaşından kesinti yapılamasının talep edildiği, işçinin maaşından kesinti yapıldığı halde icra dosyasına yatırılmadığı iddiasıyla 04.03.2013 tarihi itibarıyla iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmıştır.
Hakkında icra takibi olan işçinin ücretinden kesinti yapıldığı halde, icra dosyasına yatırılmaması biçimindeki işveren davranışına dayanarak işçinin iş sözleşmesini feshetmesi mümkün değildir.
Şöyle ki, aile mahkemesince tedbir olarak hükmedilen ve 12.09.2012 tarihli kararla da boşanma ile birlikte yoksulluk nafakasına dönüşen borcun ödeme yükümlüsünün işçi olduğu, süresinde ödememesi üzerine hakkında icra takibine geçilmesine işçinin kendisinin sebebiyet verdiği, işverenin yaptığı kesintiyi icra dosyasına yatırmaması biçimindeki eylemin icra emrini yerine getirmemesi sebebiyle icra dairesine karşı olacağı, 4857 sayılı İş Kanunu"nun işçinin haklı fesih sebeplerini düzenleyen 24. maddesi hükümlerine giren bir davranışı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında nafaka hükmüne uymamaktan yapılan şikayetin tarihininde 08.03.2013 olduğu, işçinin fesih tarihinin ise 04.03.2013 olduğu, yaklaşık 12 yıllık çalışan olan davacının, işvereni uyararak kesintinin icra dairesine yatırılmasını sağlamak yerine fesih hakkını kullanması hakkın kötüye kullanılmasıdır.
İşçinin haklı feshi ispatlayamadığı, devamsızlığa dayanan işveren feshinin haklı sebebe dayandığı, mahkeme hükmünün bu gerekçe ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.18.10.2016