14. Hukuk Dairesi 2018/3409 E. , 2021/3708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/10/2015 tarihinde verilen dilekçeyle vasiyetname ile mirasçılıktan çıkarmanın iptali talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/09/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekili ve davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değer itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, vasiyetname yolu ile mirasçılıktan çıkarmanın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının annesi ... ..."nun vefatından önce ... 11. Noterliği"nin 15936 yevmiye nolu 21/06/2004 tarihli bir vasiyetname düzenlediğini, annesinin hiçbir haklı neden olmaksızın mirasından pay almamasını istediğini öğrendiğini, ana baba bir kardeşi davalı ... ile üvey babasından olan diğer davalı kardeşi ..."ye tüm mirasını bıraktığını, vasiyet edilen taşınmazların ... ölümünden önce satılarak devredilmiş olduğunu, davalıların ... sağlığında muvazaalı olarak birden fazla satış ve devir yapmak suretiyle davacıdan mal kaçırdıklarını, yasal miras hakkını elde etmesine engel olmak istediklerini, iptalini istedikleri vasiyetnamede ..., davacının hangi hal ve davranışları nedeniyle mirastan pay almasını istemediğini açıklamadığını, davacının annesine yönelik mirastan yoksunluğu gerektirecek hiçbir olumsuz tutum ve davranışı bulunmadığını, vasiyetnamenin hazırlandığı tarihte annesinin 78 yaşında, ilkokul mezunu olup güçlükle okuyup yazdığını, küçükken menenjit hastalığı geçirmiş olması nedeniyle durgun bir yapıda bulunduğunu, gerçek iradesinin müvekkilini mirastan yoksun bırakmak olmadığını, vasiyetnamede el yazısı ile "okudum, kabul ettim" beyanlarının vasiyetname tanıklarının el yazısı ile aynı olduğunu, ..., davalıların baskısı ve zorlamasıyla böyle bir vasiyetname düzenlediğini belirterek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve davalı ... vekili; davanın reddini savunmuşlardır.
... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/09/2017 tarihli 2015/454 Esas 2017/363 Karar sayılı ilamı ile "davanın kısmen kabulüne, ... ..."nun ... 11. Noterliği"nin 21/06/2004 tarih, 15936 yevmiye nolu vasiyetnamesinin davacının saklı payı oranında iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine" karar vermiştir.
Davalılar vekili ve davacı vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.
Bölge Adliye Mahkemesince "her ne kadar İlk Derece Mahkemesi davacının saklı payı yönünden vasiyetnamenin iptaline karar vermiş ise de; dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarına göre vasiyete konu taşınmazlar ... öldüğü tarihte ... adına kayıtlı olmayıp, üçüncü kişiler adına kayıtlıdır. ... tarafından anılan taşınmazlar ... sağlığında üçüncü kişilere satılmış olmakla ... yapmış olduğu vasiyetnameden rücu etmiştir. Bu husus dosya içerisindeki satış senetlerinden anlaşıldığı gibi tapu kayıtlarından da anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacının bir tenkis talebi de bulunmamasına rağmen, terekenin aktif pasifi belirlenmeden ve davacının saklı payının ihlal edilip edilmediği hususu da açıklığa kavuşturulmadan davacının saklı payı yönünden vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine" dair hüküm kurulmuştur.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş ise, ya da mirasbırakana veya ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş ise mirasbırakan yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510.maddesi). Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 511.maddesi). Ölüme bağlı tasarrufta mirasçılıktan çıkarma sebebi gösterilmişse çıkarma geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek; çıkarmadan yararlanan mirasçıya ya da vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 512.maddesi).
Somut olaya gelince; 21.06.2004 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetname ile ... ..., sağlığında yapmış olduğu hal ve hareketlerinden dolayı mirasçılarından ..."ı mirasçılıktan çıkarmıştır. Çıkarma sebeplerinin doğru olduğunu ispat etme yükü 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 512.maddesi gereği çıkarmadan yararlanan davalılar üzerindedir. Yapılan yargılama sonucu 21.06.2004 tarihli vasiyetnamede belirtilen sebeplerin varlığı ispat edilemediğinden 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 512/3.maddesi gereğince tasarruf; mirasçının saklı payı dışında yerine getirilecektir. İlk derece mahkemesinin 28.09.2017 tarihli kararında bu hususa işaret edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde usul ve yasaya aykırı olacak şekilde ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371.maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/2. maddesi gereğince dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.