Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2546
Karar No: 2021/5168
Karar Tarihi: 20.05.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/2546 Esas 2021/5168 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/2546 E.  ,  2021/5168 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    ...

    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ... Reklam isimli iş yerinde sigortalı olarak çalıştığını, olay günü ... isimli iş yerinin tabelasını takmak amacıyla binanın üzerine çıktığını, tabelayı söküp yere indireceği anda sökülen profilin binanın yakınından geçen yüksek gerilim hattına yaklaşması nedeniyle elektrik akımına kapıldığını, vücudunda 2. ve 3. derece yanıkların meydana geldiğini, hastanede 21 gün tedavi edildiğini, bu süreçte maddi ve manevi olarak yıprandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 TL maddi, 20.000 TL manevi zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...; elektrik hattının 1994 yılında yapıldığını ve yapıldığı tarihte yerden yüksekliğinin 6.67 m olduğunu, ancak belediye tarafından davalı ..."a inşaat ruhsatı verildiğini ve ruhsata aykırı inşaat yapıldığını, bu nedenle kusuru olmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ... ise; belediyeden inşaat ruhsatı ve ardından yapı kullanma izni alındığını, davaya konu elektrik hattının kaldırılması için elektrik şirketine başvuru yapıldığını ancak kaldırılmadığını, davacının kendisinden beklenen özeni ve tedbiri göstermediğini, tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; iş mahkemesinin görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, anılan hüküm Dairemizin 21/12/2017 tarihli, 2016/11202 E. ve 2017/17989 K. sayılı ilamı ile, uyuşmazlığın çözüm yerinin iş mahkemeleri değil genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyan mahkemece; davacının maluliyet oranı ve iş göremezlik durumuyla ilgili Adli Tıp Kurumu"ndan alınan rapor uyarınca, davacının %16,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, davacının geçici ve sürekli iş göremezliğine ilişkin maddi zararın hesaplanması için aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği, alınan rapor uyarınca davacının toplamda 53.062,63 TL maddi tazminata hak kazanabileceği gerekçesiyle davacının talebini ıslah etmediği dikkate alınarak maddi tazminat talebinin kabulü ile, 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 20/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak (davalı ... ’ın 5.000,00 TL"sinden, davalı ...’un 10.000,00 TL" sinden sorumlu olmak kaydıyla) davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, cismani zarar nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Davalıların maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Bilirkişi raporu, kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. (HMK madde 281).
    Somut olayda, davacının çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zararın içerisinde geleceğe ilişkin dönemler de olduğundan, davacının gelirinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem taşımaktadır. Davacının bilinmeyen devreye ilişkin hesapta esas alınacak gelirleri, davacının bilinen devreye ilişkin en son gelirinin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesiyle belirlenip, bu değer olarak esas alınması suretiyle maddi tazminatın hesaplanması gerekmektedir.
    Ne var ki, mahkemece hükme esas alınan 07/08/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda, bilinmeyen döneme ilişkin esas alınacak gelir yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanmamıştır.
    Ayrıca, haksız eylem sonucu yaralanma veya ölüm nedeniyle maddi tazminat istemiyle açılan davalarda, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zarar belirlenerek ona hükmedilmesi gerekir. Böyle bir durumda gerçek zararın belirlenebilmesi için, haksız eylem sonucu zarara uğrayanın, bu olay nedeniyle elde ettiği kazanımlar hesaplanan tazminat tutarından indirilmelidir. İndirilmesi gereken kazanımlar arasında, özel yasaları gereği haksız eylem sorumlularına rücu edilebilecek ödemeler bulunup bulunmadığı mahkemece re"sen araştırılmalı, böyle bir ödemenin bulunduğu belirlendiği takdirde tazminat tutarından bu miktar indirilmelidir.
    Somut olay bakımından, davacıya SGK tarafından 20/06/2008- 24/08/2008 tarihleri arasında 856,69 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği anlaşılmıştır. Ancak bilirkişi tarafından, bu ödeme maddi tazminat hesabında dikkate alınmamıştır.
    Bu halde, mahkemece yapılacak iş; maddi tazminatın hesaplanması bakımından dosyanın yeni seçilecek bilirkişiye tevdiyle, taraf ve Yargıtay denetimine açık rapor almak ve hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre ve eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 290,70 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, davalılar tarafından peşin alınan temyiz harcının ise istek halinde davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davalılar yönünden açık, davacı yönünden kapalı olmak üzere, 20/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi