19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12248 Karar No: 2015/7207 Karar Tarihi: 16.11.2015
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12248 Esas 2015/7207 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi'nde görülen bir marka hakkına tecavüz davasında, sanıkların taklit ürün satışı yapmakla suçlandığı ancak suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verildiği belirtilmiştir. Mahkeme, sanıklardan birinin hisse devrettiği diğer sanığın da hisse devraldığı bilgisini dikkate almıştır. Ancak, dosyanın incelenmesi sonucunda suç unsurlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Kararda, isnat edilen eylemin 556 sayılı KHK'nın 61/A-1 maddesi gereğince cezai yaptırıma bağlanmadığı ve dolayısıyla suç unsurlarının oluşmadığı belirtilmiştir. Kanunlar açısından, davanın incelendiği 556 sayılı KHK'nın 61/1-c ve 61/A-3 maddeleri ile 5833 sayılı Kanun'un 3. maddesi etkili olmuştur.
19. Ceza Dairesi 2015/12248 E. , 2015/7207 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2013/169976 MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi TARİHİ : 26/02/2013 NUMARASI : 2012/755 (E) ve 2013/106 (K) SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Dava konusu eşyaların taklit ürün olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi raporu alınarak taklit ürün olduklarının anlaşılması halinde, isnat olunan eylemin 21.01.2009 tarihli 5833 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile değişik 556 sayılı KHK"nın 61/1-c ve 61/A-3 maddeleri kapsamında suç olarak değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak, sanıklardan İ.. E..’nun K... Lojistik ve Dış Ticaret Limited Şirketindeki hissesini 2009 yılında sanık S.. K..’a devrettiğini, yine sanık S.. K..’ın da şirkette bulunan % 5 civarındaki hissesini 2012 yılında devraldığını belirttikleri yolundaki savunmaları nazara alınarak her bir sanığın hukuki durumunun da buna göre değerlendirilerek haklarında hüküm kurulması gerekirken, iddia olunan eylemin 556 sayılı KHK’nın 61/A-1 maddesi gereğince cezai yaptırıma bağlanmadığı, dolayısıyla suçun unsurlarının oluşmadığı kanaatine varılarak sanıkların atılı suçtan yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi, Kanuna aykırı olduğu ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.