3. Hukuk Dairesi 2013/7949 E. , 2013/9052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; başhemşire olarak görev yapan davalıya, lise mezunu olmasına rağmen sehven önlisans mezunuymuş gibi 2008 yılı Ağustos ayı ile 2011 yılı Ocak ayı arasında kalan dönemde fazla maaş ödendiğinin tespit edildiğini belirterek; yersiz ödenen 3.069,88 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin eğitimi konusunda davacıya yanıltıcı belge vermediğini, yıllarca aynı hastanede görev yapan ve maaşını davacı tarafın yaptırdığı bankadan çeken müvekkilinin, davacı tarafın hatasından kaynaklanan yersiz ödemeyi anlamasının imkansız olduğunu, idarenin kendi kusurundan kaynaklanan olayın bedelini müvekkiline ödetmek istemesinin hukuka uygun olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davalının iyiniyetli olduğu, fazla ödemenin yaklaşık 3 yıl boyunca her ay düşük miktarlarda maaşa yansıtılarak yapılması, nöbet ve döner sermaye ödemelerinin de maaşla aynı hesaba yatması nedeniyle davalının fazla ödemeyi fark etmesinin zor olduğu; iyiniyetle zenginleşenin zenginleşmenin geri verilmesinden dolayı zenginleşme hiç olmasaydı bulunacağı durumdan daha kötü duruma düşürülemeyeceği ilkesi karşısında fazla ödemenin davalıdan istirdadının mümkün olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yersiz ödenenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.
TBK. m.77/1"e göre zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80"de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir.
Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.
Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır.
HGK"nun 1982/13-387 E.-1984/997 K. sayılı kararında; hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılması veya sonradan geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılan fazla ödemenin idare hukuku ilkelerine göre geri istenebileceği ve geri isteme süresinin 60 gün olduğu, ancak şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin ise Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde geri istenebileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; davacı idare tarafından; davalıya hataen fazla ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin, Borçlar Hukukunun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenebileceği gözetilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davalının iyiniyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.