Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/17237 Esas 2015/32368 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17237
Karar No: 2015/32368
Karar Tarihi: 16.11.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/17237 Esas 2015/32368 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/17237 E.  ,  2015/32368 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 27. İŞ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/04/2014
    NUMARASI : 2013/117-2014/124


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı işyerinde 01/03/2000 tarihinden işten haksız olarak çıkarıldığı tarih olan 05/11/2009 tarihine kadar çalıştığını iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacağının, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, davalı işverenin bunu ispatlayamadığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının fazla mesai yaptığını ispatladığı, ancak fazla mesai ücretinin ödendiğini ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, davalı işverenin bunu ispatlayamadığı, bu nedenle davacının fazla mesai ücretine hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında davacı işçinin iş akdinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve bu bağlamda kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
    Dosya içeriğine göre davacının davalı işyerinde çalışırken işverene rakip firma işyerinde de çalıştığı, iş sözleşmesinin feshinin bu davranışı nedeni ile gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışı sadakat yükümlülüğünün ihlalidir. İşverenin güvenini kötüye kullandığı sabittir.
    Emsal dosya niteliğinde olan, Bakırköy 11. İş Mahkemesinin 2010//473 Esas 2012/496 K. sayılı dava dosyasında da mahkemece davacının kardeşi olan işçinin aynı tarihte aynı nedenle fesihten dolayı sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığına ve feshin haklı nedene dayandığına hükmedilmiş ve karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2014/16994 Esasında yapılan inceleme sonunda onanmıştır.
    Somut uyuşmazlıkta da fesih 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II.e maddesi uyarınca haklı nedene dayandığından, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.