Esas No: 2020/16210
Karar No: 2022/3211
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/16210 Esas 2022/3211 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, başkasına ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmaktan dolayı 3 yıl hapis ve 100,00 Türk Lirası adli para cezasına çarptırılmıştır. Ancak Yargıtay 8. Ceza Dairesi, benzer bir olaya ilişkin olarak verdiği kararda, sanığın yetkilisi olduğu firma çalışanları tarafından müştekilerin kart bilgileri istenerek dolandırıcılık yapıldığını belirtmiş ve bu eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dikkat çekmiştir. Bu nedenle, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı Kanun'un 158/1. maddesine eklenen (L) bendinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamına alınan sanığın yargılanması için görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu maddeler, nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin cezaları belirlemekte ve yargılama yetkisini ağır ceza mahkemelerine vermektedir.
"İçtihat Metni"
Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 245/1 ve 52. maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 100,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli ve 2017/570 esas, 2018/103 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 19/09/2019 tarihli ve 2018/12342 esas, 2019/10913 karar sayılı ilâmında yer alan, "...sanığın yetkilisi olduğu firma çalışanlarının kendilerini banka görevlisi olarak tanıtarak müştekilerden sağlık sigortası poliçelerinin iptal edilmesi karşılığında kart bilgilerini istemesi, müştekilerin de söz konusu bilgileri vermesi neticesinde müşteki ...'ın hesabından 913,92 Türk Lirası, müşteki ...'ün hesabından ise 879,59 Türk lirası tutarında internet sitelerinden alışveriş yapılmak suretiyle haksız menfaat elde edilmesi... Sanığa yüklenen eylemlerin 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK.nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturma ihtimaline binaen delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Somut olayda, sanığın yetkilisi olduğu firma çalışanlarının kendilerini banka görevlisi olarak tanıtarak katılandan sağlık sigortası poliçesinin iptal edilmesi karşılığında kart bilgilerini istemesi, katılanın da de söz konusu bilgileri vermesi neticesinde katılanın hesabından 874,00 Türk lirası harcama yapılmak suretiyle haksız menfaat elde edilmesi şeklinde gerçekleşen eylemin, suç tarihinden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı Kanun'un 158/1. maddesine eklenen (L) bendinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamına alınmış olduğundan, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 12. maddesi uyarınca bu suçlardan açılan kamu davalarının ağır ceza mahkemelerinde görülmesi gerektiği gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın
bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27/10/2020 gün ve 2020/14894 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2020 gün ve KYB/2020-97841 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükümlü ...'in katılanı 0850 450 23 23 numaralı telefondan arayarak kendisini banka görevlisi olarak tanıtıp katılandan sağlık sigortası poliçesinin iptal edilmesi karşılığında kart bilgilerini istemesi, katılanın da de söz konusu bilgileri vermesi neticesinde katılanın hesabından 874,00 Türk lirası harcama yapılmak suretiyle haksız menfaat elde edilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; hükümlünün eyleminin 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK.nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağı yönünde suç niteliğinin belirlenmesi ile kanıtların takdir ve değerlendirilmesinin üst dereceli ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli ve 2017/570 esas, 2018/103 sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nın 309/4-b maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.