Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2041
Karar No: 2020/3299
Karar Tarihi: 23.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/2041 Esas 2020/3299 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/2041 E.  ,  2020/3299 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacılar ... vd. ile davalı ... aralarındaki tazminat davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20/04/2017 tarihli ve 2016/547 E.-2017/242 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 11/12/2019 tarihli ve 2019/3126 E.-2019/9933 K. sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar, murisleri Mehmet Uslu"nun davalı belediyeden 30.09.1987 tarih ve 241 no"lu belediye encümen kararı ile toplam 195,000-TL bedelle bir taşınmaz satın aldığını, ancak geçen süre içinde davalının dava konusu taşınmazın bedeli peşin ödenmesine rağmen tapu devrini yapmadığını, bu konudaki tüm başvurularının sonuçsuz kaldığını, bu arada taşınmazın mülkiyetinin hazineye geçtiğini henüz öğrendiğini, davalının edimini yerine getirmediğini, arsa bedelini peşin ödediği halde hem satın aldığı arsayı alamadığını hem de ödediği bedeli geri alamadığını, davalının haksız ve sebepsiz olarak aldığı arsa bedelini denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihindeki arsanın değeri üzerinden iade etmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini istemişlerdir.
    Davalı, ihaleye konu taşınmazın hazineye intikalinde davalı idareye atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 306,61 TL"nin dava tarihi olan 11.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.04.2016 tarih ve 2016/4055E.-2016/6230K. sayılı ilamı ile " …Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuksal olgu dikkate alındığında, mahkemece bilirkişi raporunun yeterli bulunduğu vurgulanmasına rağmen, bilirkişi düşüncesine aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davacı tarafın temyiz itirazının bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiş, bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itrazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, 306,612,11 TL"nin dava tarihi olan 11.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.12.2019 tarih ve 2019/3126 E-2019/9933 K. sayılı ilamı ile karar onanmıştır. Onama ilamına karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    1) Davacı, eldeki davasında davalı belediyeye ait olan taşınmazı encümen kararı ile satın aldığını, ancak taşınmazın tapu devrinin yapılmadığını, daha sonra taşınmazın dava dışı hazine adına tescil edildiğini öğrendiğini ileri sürerek, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin tahsiline karar verilmesini istemiş; mahkemece, davacının ödediği satış bedelinin tapu devrinin imkansız hale geldiğinin anlaşıldığı kadastro davasının kesinleştiği tarih olan 16.01.1991 tarihi itibariyle ki güncel değerini isteyebileceği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Toplanan delillerden ve dosya kapsamından, davaya konu taşınmazın ihale yolu ile davalı ... tarafından davacıların murisine satıldığı, taşınmazın bedelinin peşinen tahsil edildiği, ... Kadastro Mahkemesi"nin 28.12.1989 tarih ve 1983/1 esas, 1989/253 karar sayılı kararı ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği, verilen hükmün derecattan geçmek suretiyle 16.01.1991 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Dava konusu taşınmazın ihale yoluyla davacılar murisine satışını, satış tarihi itibariyle engelleyen veya taşınmazın niteliği ile ilgili herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Böyle olunca, yapılan satımın geçerli bir satım olduğunun kabulü zorunludur. Davacı da, geçerli olan bu satış sonrası davalı satıcının taşınmazın rayiç değerinden sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    BK"nun 189. maddesinin birinci bendinde, "satıcı, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satımın akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı mes"ul ve zamindir." yazılıdır. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı gibi mevcut ayıp ister subjektif bir haktan, isterse objektif bir hukuk kuralından doğmuş olsun satıcı, devrini taahhüt edip gerçekleştirdiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olduğu yönünü de zamindir. Devredilen hak, herhangi bir nedenle devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa satıcı bundan sorumludur. Bu sorumlulukta alıcının zapt nedeniyle uğradığı gerçek zarar kadardır.
    Somut olayda, ihale yoluyla satış işlemi gerçekleştirilmiştir. Hâl böyle olunca, davalı ... zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 15.12.2010 tarih ve 2010/13-618 esas ve 2010/668 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
    Mahkemenin açıklanan bu ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yaparak, taşınmazın devrinin imkansız olduğu tarihteki rayiç değerinin tespit edilerek sonucuna uygun bir karar vermesi gerekirken, geçersiz satışlarda uygulanan denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapan bilirkişi raporunu esas almak suretiyle yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozulması gerekirken zuhulen onandığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki onama kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu gerekçeyle bozulmuştur.
    2) Bozma nedenine göre, davacılar vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 11.12.2019 tarih ve 2019/3126E.-2019/9933 K. sayılı ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 23/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi