20. Hukuk Dairesi 2014/2650 E. , 2014/5189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen kadastro tesbitine itiraz davası sırasında Hâkim ... davadan çekilmiştir.
Bu konuda red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca yapılan incelenmesi sonucu Dairece verilen karara karşı davacı tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmakla, karar düzeltme taleplerinin duruşmalı olarak incelenemeyeceğinden davacının duruşma talebi reddedildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen kadastro tesbitine itiraz davası sırasında Hâkim ... (...) tarafından verilen davadan çekilme kararını inceleyen merci tarafından hâkimin çekilmesi talebinin kabulüne ilişkin verilen karar davacı tarafça temyiz edilmekle, Dairece 16.04.2012 gün ve 2012/3433-5877 sayılı karar ile onanmasına karar verilmiş, Dairenin bu kararına karşı davacı tarafça karar düzeltme yasa yoluna başvurulmuş olup, mahkemece talebin reddine ilişkin verilen kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından istenilmiş, Dairece 01.10.2012 gün ve 2012/10542-10980 sayılı karar ile "...Yargıtayca incelenip karara bağlanan hâkimin reddine ilişkin kararların karar düzeltme yolu ile incelenemeyeceği 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 440/III-3 maddesinde açıklandığına göre, davacı tarafın temyiz isteminin reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına" karar verilmiş, daha sonra Daire kararının düzeltilmesine ilişkin davacının 17.12.2009 günlü dilekçesi Dairece 18.02.2013 gün ve 2013/363-1380 sayılı karar ile, 19.04.2013 günlü dilekçesi ise Dairece 22.10.2013 gün ve 2013/6758-9249 sayılı karar ile reddedilmiştir. Bu kez davacı, 03.01.2014 havale tarihli dilekçe ile dilekçede belirtilen taleplerine ilişkin gerekçe gösterilmediğinden Daire kararının kaldırılması talep edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanunun 2494 sayılı Kanunla değişik 36/A maddesi gereğince "Esas hüküm bakımından temyiz yolu açık bulunan dava ve işlerde, ret istemi hakkındaki merci kararları tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebilir.".
Usûl hukukumuzda karar düzeltme, olağan kanun yollarından olup; kanunda gösterilen sınırlı haller için düzenlenmiş; koşulları açıklanmıştır.
Karar düzeltmeye ilişkin hükümlerin düzenlendiği, 1086 sayılı Kanun 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğe girmesiyle mülga edilmiş ise de, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfı sonucu 07/10/2004 tarih ve 25606 S.R.G. de yayımlanan 26/9/2004 kabul tarihli ve 5236 S.K.nun 20. maddesi ile yürürlükten kaldırılmadan önceki hali ile, istinaf mahkemeleri faliyete geçene kadar yürürlükte bulunmaktadır.
1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun 440. maddesinde hangi kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebileceği; hangilerine karşı gidilemeyeceği açıkça gösterilmiştir. HUMK 440/III-3 maddesi uyarınca hâkimin reddine ilişkin kararlar karar düzeltme yolu ile incelenemez.
Somut olayda, hâkimin çekilmesi kararının merci tarafından uygun bulunduğu ve bu karara karşı yapılan temyiz isteminin de reddedilerek merci kararı Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından onanmakla kesinleşmiştir. Dairenin bu kararına karşı karar düzeltme yolu yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler nazara alındığında bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece hiçbir işlem yapılmaksızın davacının aynı içerikteki dilekçeler ile yeniden ve sürekli olarak Daire kararının düzeltilmesinin, dilekçesinin Yargıtay Dava Daireleri Genel Kurul Başkanlığı"na gönderilmesinin istendiği, Yargıtay içerisinde bu neviden bir başkanlık bulunmadığı gibi, mahkemece de, usûl hukukunda bulunmayan bir kanun yolunun talep edildiği bu neviden dilekçeler hakkında karar verilmesi ve yargılamaya devam edilmesi gerektiği, aksi takdirde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sonuçlanmasının mümkün bulunmayacağı ve adil yargılanma hakkının ihlali gibi ağır neticelere sebebiyet verilebileceği, aynı mahiyette ve sürekli olarak dilekçe veren kişi yönünden de 4721 sayılı TMK"nun 405. maddesi uyarınca vesayeti gerektirir bir durumunun bulunup bulunmadığının araştırılması ve değerlendirilmesinin gerektiği nazara alınarak dosyanın Yargıtay"a gönderilmemesi sağlanmalıdır. Bu nedenle, davacının 03.01.2014 tarihli dilekçesi yönünden Daire tarafından karar verilmesine yer olmadığından dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE 06/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.