Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık, Tehlikeli Maddelerin İzinsiz Olarak Bulundurulması, Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması
Hüküm : 1- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan tüm sanıklar hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümle, 5237 sayılı TCK"nın 62/1, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan tüm sanıklar hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 174/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan sanık ... hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 267/1, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet


2863 sayılı Kanuna aykırılık, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar ile sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 20/06/1990 tarih ve 717 sayılı kararı ile tescilli 1. derece doğal sit alanı içerisinde kalan Kıyıköy Beldesi, Deliklitaş mağarası mevkinde yaklaşık 2 metre kare çapında, 50 cm derinliğinde çukur açtıkları, sözü edilen kazı eyleminde kullanmak üzere 15/01/2010 tarihli ekspertiz raporu ile patlayıcı özellik taşıdığı belirlenen malzemeyi olay yerindeki kaya içerisine yerleştirerek yanlarında bulundurdukları anlaşılmakla;
2863 sayılı Kanuna aykırılık ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarından yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafii ile diğer sanıkların, olay yerindeki çukurun önceden kazıldığına, eksik soruşturma ile karar verildiğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan tesis edilen hükümde, 5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca sanıkların sadece kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıkların ve sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının (A) bendinde yer alan beşinci alt bendinin, “5237 sayılı TCK"nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sanıkların sadece kendi alt soyları üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer bentlerde belirtilen hak yoksunluklarının ise mahkum oldukları hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” şeklinde düzeltilmesi ile hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle, “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması” suçundan tesis edilen hükmün DOĞRUDAN, “2863 sayılı Kanuna aykırılık” suçundan tesis edilen hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık ..."in, “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın, başkasına ait kimlik bilgilerini suçtan kurtulmak için kullanmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, izinsiz kazı yapma eylemi ile ilgili olarak aldığı ihbar üzerine olay yerine gelen kolluk kuvvetlerine, “Osman Kutur” adına düzenlenmiş ehliyeti ibraz ettiği, ehliyetteki fotoğraf ile sanık arasında benzerlik olmadığının tespiti üzerine sanığın bu kez kendisine ait nüfus cüzdanını gösterdiği anlaşılmakla, Osman Kutur isimli şahıs hakkında adli soruşturma başlamadan kendi kimliğini ibraz eden sanık hakkında tayin edilen cezadan, 5237 sayılı TCK"nın 269/1 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ile müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.